Uzunca bir süre piyasalarla ilgili yaptığımız yorumları ve bu yorumlarda kullandığımız unsurları aslında çok küçük bir sürece sığdırmak mümkün.
Dikkat ederseniz FED, Rusya ile Ukrayna savaşı, Çin'in sıfır vaka politikası, küresel enflasyon sorunu ve durgunluk olasılığı ve nihayetinde başta FED olmak üzere merkez bankalarının bu gelişmelere yönelik uyguladığı para politika seti her durumda sıraladığımız gündem maddelerini oluşturuyor.
Bu cümleleri yazarken 'peynir peşinde koşarken çemberi çeviren fare' örneği aklıma geldi. Bize laf kısmı kalıyor ama para sihirbazları sıkışıp kalmış birkaç maddelik değişmeyen bu gündemden yararlanmasını iyi biliyorlar ve kayda değer karları ceplerine kolayca indiriyorlar.
Düşmüş ve alım için fırsat olan küresel hisse senedi borsaları FED'in son toplantısına ait tutanakları açıklanması ile yükselişe geçmişti birkaç hafta önce. Tabii sırada kar realizasyonu vardı. Onu da Çin'in sıfır vaka politikasına bağladı küresel piyasalar sanki ilk kez duyuyorlarmış gibi. Doğal olarak borsalar geriledi. Borsadan çıkan fonların mazereti de değişmiyor. Küresel risk iştahında azalma var, likidite güvenli liman ABD tahvili ve dolara kayıyor.
Hani güvenli liman altındı?
Neyse fazla uzatmayım. Bu döngüler devam edip gidecek.
ABD'DE ROLLER DEĞİŞTİ
ABD piyasalarında son haftalarda roller biraz değişti gibi. S&P 500'ün yükseliş hızı Nasdaq'ı geride bırakıyor. Nasdaq'ın geride kalmasının nedeni ise teknoloji hisselerinin momentum kaybetmiş olmaları.
Örneğin 2.3 trilyon dolar piyasa değerine sahip Apple üçüncü çeyrekte gelirini geçen yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 8.1 oranında artırabilmiş. Oysa 2021 yılındaki artış oranı yüzde 33'leri aşmıştı. Aynı şekilde Nasdaq'ın diğer lokomotifi olan Microsoft'un Eylül sonu itibariyle geliri yüzde 10'lar civarında yükselmiş.
Net olmayan karındaki artış ise yüzde 9.4 düzeyinde kalmış. 1 trilyon doların üzerinde piyasa değeri olan Google ve Amazon da iyi bir yıl geçirmiyorlar. Tabii değindiğim veriler hisse senetlerinin orta vadedeki performanslarını etkileyecek unsurlar. Kısa vadede şüphesiz yukarıda değindiğim spekülatif işlemler belirleyici olacak.
ALTIN GÖLGEDE KALDI
Fazla olmadı, yaklaşık bir ay önce yılsonu için S&P 500'ün 3.600'lerde kalacağını öngörüyordu piyasalar. Teknik analiz kapsamında dikkate aldığımız hareketli ortalama ve Bollinger bantlarına göre S&P 500 4 bin seviyelerini zorlayabilir. Nasdaq 100'ün de benzer şekilde yılsonu beklentisi yukarı doğru revize edildi. Bir önceki tahmin 10.400 iken son revizyon ile 11 binler düzeyi öngörülmeye başlandı. Bakarsınız FED'in Aralık toplantısından bir ton daha yumuşamış kararlar çıkar, Başkan Powell piyasa dostu mesajlar verir, o zaman bir yukarı yönlü revizyon daha gelir.
Altın bu yıl hisse senetlerin ve tahvillerin gölgesinde kaldı. Onların hareketlerine göre ancak şekilleniyor altın fiyatları. Şubat ayında Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açmasıyla altın kısada olsa kendine ait güvenli liman tahtına oturmuştu. Daha sonra malum tahtını ABD tahvil ve dolara bırakmıştı.
Yazımın sonuna geldim ama halen BIST 100'e değinmedim. Zaten değinmeye de pek gerek yok. Çünkü çok basit denklem üzerinden yol alıyor. Merkez Bankası faiz indiriyor, TL getirileri hatta son zamanlarda kur korumalı mevduat dahil hiçbir TL enstrümanı tatminkar getiri sağlayamıyor.
Bu yüzden enflasyon karşısında parasını korumaya çalışanlar tek kalmış bu seçeneğe sarılıyorlar. Borsa da yükseliyor.