TÜİK'in "finansal araçların reel getirileri" çalışmasına göre Kasımda BİST 100 yine zirvede çıktı. Hem alternatifsiz kalması hem de uygulanan para politikalarının belli sektör ve firmaların mali yapılarına olumlu katkı yapması borsayı zirvede tutuyor. Bir süre daha zirveden inmeyeceğinin sinyallerini de Merkez Bankası son toplantı sonrası yayınladığı basın duyurusu ile vermişti.
Para Politikası Kurulu, dün yılın son toplantısını yaptı.
Politika faiz oranını yüzde 9'da tutacağının altını daha önce çizen kurul, kararı ile bu yönde oluşan beklentileri karşıladı.
Son toplantılarda yinelenerek vurgulanan şu cümle alternatif yatırım araçlarının kompozisyonunu belirliyor:
"Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir".
Açıkça belirttiği gibi finansal koşulların reel kesim için desteklenmesi, firmaları mali açıdan rahatlatıyor.
YÜZDE 50'NİN ÜZERİNDE GETİRİ
Diğer bir vurgusu da kurların yatay seyrini teyit ediyor.
"Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir". Kurların yanı sıra Merkez Bankası izlediği kredi, teminat ve likidite politika adımları ile mümkün olduğunca uzun vadeli devlet tahvillerinin kullanımını teşvik ediyor, daha doğrusu bankaları buna zorluyor. Sonuçta bu aksiyonları TL cinsi tahvillerin aynen mevduatlar gibi getirilerinin düşük kalmasına neden oluyor.
TÜİK'in çalışmasına göre BİST 100 Endeksi enflasyon sonrası yüzde 18,48 getiri sağlamış. Neredeyse rakipsiz diyebileceğimiz borsayı yüzde 0,99 ile euro ve yüzde 0,84 ile külçe altın izlemiş. 3 aylık reel getirisi yüzde 41,94 ve 6 aylık getirisi ise yüzde 56,19'larda.
Gerçekten inanılmaz bir getiri...
Nominal getiriden enflasyonu çıkarıyoruz ve yarım yılda net yüzde 56 kazanç sağlıyor. Üstelik enflasyonun zirve yaptığı bir süreçte bu getiri ortaya çıkıyor.
DİKKAT ETMEK LAZIM
Borsaya yönelik son yazılarımda özellikle bu yükselişin altının boş olmadığını, belirsizlikler ve bunların yol açtığı risk algıları yüzünden düşük düzeylerde kalmış olan borsanın düzeltme yaptığını dile getirmeye çalışmıştım.
Merkez Bankası'nın enflasyon yükselirken faizleri aşağı çekmesi ile bozulan süreçte payları borsada işlem gören şirketlerin piyasa değerleri toplamı 150 milyar dolarlara kadar düşmüştü.
Borsa çılgınlığı ile ilgili size iki örnek vererek yazımı sonlandırayım.
Bir tanıdığım yaş günü hediyesi olarak eşinin hisse senedi aldığını söyledi.
İkinci örnek de benim bizzat şahit olduğum bir durum. Bir banka şubesinde bir saate yakın sıra bekledim. Bu sürecin tamamında güvenlik görevlisi cep telefonunda hisseleri takip ederek kulaklıktan konuştuğu birisi ile sürekli hisse senedi alım satımı yaptılar.
Uzun süredir izlediğimiz bu soluksuz yükselişin devamında biraz daha dikkatli olmak gerekiyor. Bundan sonra hem sektör hem de hisse bazında ayrışmalara fazlasıyla tanık olmaya başlayacağız. Uygun hisseler de var, aşırı değerlenmiş hisseler de. Aman dikkat!