Yazının başında söyleyeyim:
Türkiye'nin son çeyreğine damga vuran en iyi yönetmen Zeki Demirkubuz'dur! Masumiyet ve Kader filmlerinin ötesine geçebilen bir film olmadı bence! Şimdi gelelim bu haftaya damga vuran tartışmaya:
Zeki Demirkubuz katıldığı bir televizyon programında, gene Türkiye'nin önde gelen yönetmenlerinden Nuri Bilge Ceylan hakkında verdi veriştirdi. Çok sert açıklamalar yaptı geçmişteki yaşadıklarına, arkadaşlıklarına dair. Ama bence Demirkubuz'u böyle açıklamalara sevk eden şey, Nuri Bilge Ceylan'ın, yakın zamanda çıkan Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye kazandığı "Kış Uykusu" filminin kitabında Demirkubuz'la alakalı söyledikleriydi.
BUGÜNE KADAR KONUŞMADIM
Ceylan, kitaptaki 26 Mart 2014 yılında yazdığı güncede şöyle yazıyordu: "Bugün sosyal medyada yine, Zeki Demirkubuz'un 'Yeraltı' filminde yer alan imalardan ve göndermelerden hareketle, 'Üç Maymun' filmini Zeki'nin senaryosundan yola çıkarak, daha net bir ifadeyle söylersek ondan çalarak yaptığımı iddia eden bir tartışmayla karşılaştım. Her zamanki gibi yine canım sıkıldı...
Bugüne kadar bu konu hakkında hiç konuşmadım. Konuşmadım çünkü hem genelde sessizliği her zaman daha inandırıcı bulmuşumdur hem de Ebru her zaman olduğu gibi bu olayda da konuşmamam yönünde telkin verdiği için susmayı tercih ettim. Ama öte yandan 'Sükût ikrardan gelir' diye de bir söz var bu kültürde. O nedenle belli bir duruma düştüğünde nasıl davranması gerektiğine gerçekten kolay karar veremiyor insan. Bu konuda bugüne dek bana, herhangi bir söyleşide veya başka bir sosyal ortamda da herhangi bir soru sorulmadığı için herhangi bir açıklamada bulunmak durumunda da kalmadım.
Sadece yakın arkadaşlarımla konuştuğum bir konu olarak kaldı ve hiçbir zaman toplumsallaşmadı.
Şimdi burası bunun için doğru bir yer mi emin değilim ama yine de merak edenler için konuya kısa bir açıklama getirmek adına söylemek isterim: Tabii ki yok böyle bir şey."
KENDİNCE İNTİKAM
Sonra açıklamasına şöyle devam ediyor Ceylan; bence Zeki Demirkubuz'un bam teline basılan kısım burası: "Aslında bunu Zeki de çok iyi biliyor ama nedense öyle bir şey varmış gibi bir izlenim yaratmayı da tercih ediyor. Yani açıkça söylemiyor, onun yerine icabında kolaylıkla inkar edebileceği güvenli bir mesafeden yapıyor bunu. Bence çok ayıp ediyor.
Bunca yıl arkadaşlık ettik, birbirimize ne yardımlar ettik sonuçta.
Yarışma duygusunu anlarım ama hiç değilse sportmence yapılabilmesini beklerdim. Böyle bel altından vurarak değil. Yıllar sonra yaptığı bir söyleşide 'Üç Maymun' filmini seyretmediğini de söylemiş üstelik. İnsan izlemediğini iddia ettiği bir film için nasıl böyle şeyler ima eder? Bilmiyorum.
Belki de 2006 yılında (yani Üç Maymun'dan iki yıl önce) çok da önemli olmayan bazı şeyler yüzünden kendisine birden soğuk davranmaya ve ardından -biraz üzülerek de olsa- görüşmemeye başladığım için intikam alıyordur kendince. Filmine itinayla hesaplanmış detaylar yerleştirmek suretiyle çamur at izi kalsın şeklinde incelikli bir strateji yürütmüş.
Piyasada yarattığı izlenime bakılacak olursa, isteğine ulaşmakta başarılı olmadığı da söylenemez.
Evet, aşağılanan ben oldum belki burada sonuçta ama aşağılık olan kesinlikle ben değilim." Programda söylediklerini özetlersek şöyle diyor:
Zeki Demirkubuz'un filmi Hayat...
- Demirkubuz ilk olarak İklimler'in kurgusu esnasında Nuri Bilge'nin kendisine kötü bir hava estirdiğini bundan dolayı da arasına mesafe koyduğunu ama diyaloğu devam ettirdiğini belirtiyor.
"Konunun ne olduğunu ise kesinlikle anlatmayacağım" diyor.
- 2006 Antalya film festivalinde Demirkubuz'un Kader ve Nuri Bilge'nin İklimler filmi büyük ödül için yarışırken, ödül törenin sabahında Nuri Bilge'nin yanlarına geldiğini ve gayet keyifli olduğunu akşamına ise bir anda soğuk hava estirip, kendisiyle konuşmadığını söylüyor.
Güya Cannes hakkında olumsuz konuşan Demirkubuz'a tavır almış Nuri Bilge. Ama Demirkubuz'a göre asıl sebebi 230 bin dolarlık büyük ödülü Kader filminin almış olması.
- Sonrasında ödül töreni esnasında bayılan Ceylan'ı merak eden Demirkubuz, bir türlü kendisi ile diyalog kuramıyor. Hatta İstanbul'da denk gelip, yanına gittiğinde yüzüne bile bakmıyor. Demirkubuz karşılaştıklarında, "orada tokat atmak istedim" diyor.
Nuri Bilge Ceylan'ın Kuru Otlar Üstüne filmi
- Antalya'daki olaydan iki sene sonra çekilen Üç Maymun'un (Nuri Bilge'nin filmi), kendisinin yazdığı Kor filmi senaryosuyla çok benzeştiği, Nuri Bilge Ceylan'ın yakın arkadaş çevresi tarafından bizzat kendisine söyleniyor.
- Demirkubuz, Üç Maymun filminin çıktığı sıralarda Nuri Bilge ile eleştirmen Tunca Arslan'ın söyleşisini izlemiş. Söyleşide Tunca Arslan'ın filmin Yılmaz Güney'in Baba filmine benzediğini, ondan bir etkilenme olup olmadığını soruyor. Nuri Bilge kendinden emin bir şekilde filmi görmediğini dile getiriyor. Demirkubuz ise Baba filminin CD'sini bizzat Nuri Bilge'ye kendisinin verdiğini ve sonrasında da üstüne konuştuklarını söylüyor.
Demirkubuz finalde, eğer Nuri Bilge Ceylan daha da fazla konuşursa, bir YouTube kanalı açacağını ve her gün yayın yapıp geçmişteki yaşananları tek tek anlatacağını söyledi.
FİLMLER TARTIŞILSAYDI
Kültür sanat dünyasındaki tartışmalar hep keyifli, geliştirici olur ama Türk sinemasının iki önemli yönetmeninin bu şekilde karşı karşıya gelmesi izleyicilerini fena halde üzdü. Keşke bu tartışmaları Demirkubuz'un yeni filmi Hayat, Nuri Bilge Ceylan'ın yeni filmi Kuru Otlar Üstüne hakkında ve daha sinema düzleminde tartışabilseydik.
Üzülerek söylemek lazım ki, zeki ve bilge bir tartışma olmadı bu!