İzmir, 20 yılı aşkın süredir CHP'nin yöneticilik anlayışıyla pek çok bekleme ve gecikme hikayesiyle doludur.
10 yılda 10 kilometrelik Üçyol-Üçkuyular metrosunu zor bitiren, mevcut Balçova teleferiğini 8 yılda onarıp tekrar hizmete açan, yıllardır modern bir katı atık tesisi kuramayan, Karşıyaka Vapur İskelesi önüne 15 yıldır battı-çıktı yapamayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, gecikmeleriyle dünya literatürüne girdi. Ancak algı yaratma ve reklamcılıkta maharet gösterip sürekli hükümeti suçlayarak kendi beceriksizliklerini örtmede başarı gösterdiği reddedilemeyecek bir gerçek. Bu kadar az iş yapıp bu kadar çok basında yer almak elbette bir maharet göstergesi. Bu gecikme hikayelerinden biri de Buca Metro Hattı'dır. 9 yıllık bekleyiş sonunda, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Temmuz 2019 tarihli onayıyla yatırım programına alındı. Tüm İzmirlilere hayırlı olsun. Şimdi Buca Metro hattını ihale ve yapım süreci başladı. Büyükşehir Belediyesi'nin artık suçlayabileceği bir merci kalmadı. 5 yılda bu projeyi bitirerek açacaklarını taahhüt etmektedirler.
Umarız öyle olur...
Eskilerin deyimiyle 'Şark Kurnazlığı' ile algı yaratma mahareti bir kez daha Buca Metro hattının onay sürecinde ortaya çıktı. Şöyle ki; Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe, 10 Temmuz'da belediye meclisinde Buca Metrosu ile ilgili sunum yaptı. Merkezi hükümeti suçlama geleneğini sürdüren Gökçe, sunum mizanseninde ekrana Büyükşehir Belediyesi'nin tüm müracaat yazılarını koyarken, gönderilen cevap yazılarının hiçbirini yansıtmadı. İşte şark kurnazlığı deyimi tam bu noktada devreye girdi.
Sunumdan sonra Gökçe'ye, 2013'te Bakanlığa yazdıkları yazıdan sonra neden 2015'e kadar beklendiğini sordum.
Bu sefer de seçimleri bahane etti.
ÜÇ YILI BOŞA GEÇİRDİLER
Halbuki gerçekler hiç de Sayın Gökçe'nin anlattığı gibi tek taraflı değil...
Ulaştırma Bakanlığı'na ilk yazılan Aralık 2010 tarihi ile Büyükşehir'in "Ben yapacağım" diye yazdığı Mart 2015 tarihi arasında tam 4 yıl 3 ay bekleme süresi var. Daha sonra ÇED Raporu, Altyapı Genel Müdürlüğü'nün onayı, fizibilite raporunun hazırlanması ve Kalkınma Bakanlığı'na müracaat evraklarını tamamladığı süre tam 3 yıl.
İşte vizyon farkı burada ortaya çıkıyor.
Belediyenin tüm hatlarla ilgili çalışmaları tamamlayıp hazırlaması gerekirdi. Fahrettin Altay- Narlıdere hattında daha önce birçok işlemi ve projeyi hazırlayan Büyükşehir, Üçyol-Buca hattını ise sadece güzergahını çizerek 'nasıl olsa bu hazırlıkları da Bakanlık yapar' diye uykuya yattı. Bu sürede hazırlıklar için harcanan para asla israf olmazdı.
Bakanlığa tüm hazırlıklar iletilebilirdi. Hazırlık için harcanan 3 yıl boşa gitmezdi.
Nihayetinde 10 Temmuz 2019 tarihinde Cumhurbaşkanımız Erdoğan tarafından Buca Metrosuna onay verildi.
Ama aynı gün mecliste şark kurnazlığıyla sunum yapılarak merkezi hükümeti hedef gösteren beyanatlar veriliyordu.
HIRSIZIN HİÇ Mİ SUÇU YOK?
Hepimizin güldüğü bir fıkradır. Evin birine hırsız girer. Polis gelir olayı inceler ve ev sahibine 'kapıya en ucuz kilidi takmışsın, camlara demir parmaklık koymamışsın evin soyulmasına adeta davetiye çıkarmışsın asıl kabahat senin' der. Ev sahibi de 'hırsızın hiç mi suçu yok?' diye sorar. Evinize su bağlatmak istediğinizde eksik evrak götürdüğünüz zaman su bağlatabiliyor musunuz? Evraklarınız tam olacak ki suyunuz bağlansın. Öyle değil mi? Buca-Üçyol hattı ile ilgili sürece baktığınız zaman da Büyükşehir müracaat yapıyor evrakları 4 ay sonra yolluyor, aralık ayında yazması gereken yazıyı 3 ay sonra yazıyor, araya genel seçim giriyor yönetim sisteminde değişiklikler oluyor, nisanda gelen yazıya 1 ay sonra cevap yazıyor, sonra da çıkıp hükümet bir imza atmıyor edebiyatı yapılıyor.
Şimdi ben de soruyorum. 2011 yılında "belediye imkanlarıyla yapacağım" dediğiniz sadece 800 metrelik Bornova- Evka3 hattına bile bugüne dek çivi çakmayan, işlerin tamamını bütüncül planlayamayan, yazışmaları eksik ve geç yapan Büyükşehir Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?
