Arsa mağdurlarında çözüm umudu

12 Eylül 1980 darbesinden önce Balçova Belediyesi, planlı şehirleşmeyi sağlamak amacıyla Hazine'ye ait 2.800.000 m2 arsayı Maliye'den çok uygun fiyata alarak vatandaşlara satmıştır.
Satışların etap etap yapılması planlanmış ve parselasyonu tamamlanan 1. etabın tapuları hak sahiplerine verilmiştir. Parselasyonu tamamlanmadan satışı yapılarak vatandaştan parası alınan 2. etapta ise askeri darbe yapılması üzerine tapu verilememiştir.
Darbe ile Balçova Belediyesi kapatılarak tüm malları İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne devredilmiştir. Bu durum tapusunu aldığı halde zayiattan dolayı 18 uygulaması yapılamayan hak sahipleri ile parasını verdiği halde tapu alamayan hak sahiplerinin oluşturduğu 2 ana konu ve pek çok alt mağduriyet yaratan 'Balçova Arsa Mağdurları' sorununu ortaya çıkmıştır.
Mağdurların sayısı, zaman içinde miras yoluyla 17 bin kişiye yaklaşmıştır.
KOMİSYON KURULDU
31 Mart seçimlerinden önce AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, bu konu ile yakından ilgilenmiş, konuyu Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a iletmiştir. Bakan Kurum, konunun çözüme kavuşturulması için bir komisyon kurulması talimatını vermiştir. Kurulan komisyonda, Çevre ve Şehircilik, Tapu Kadastro müdürlükleri, Balçova Tapu Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir ve Balçova Belediyeleri yer almıştır.
Seçim öncesi oluşturulan bu komisyon bugüne kadar 8 toplantı yapmıştır. 28 Ağustos'ta yapılan son toplantıya bakanlığa bağlı Mekansal Planlama Genel Müdür Yardımcısı da katılmıştır.
ERDOĞAN TALİMAT VERDİ
Bu toplantılar sonucunda durum tespiti yapılmış ve seçimden önce Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir mitinginde AK Parti Milletvekilleri tarafından kendisine bilgi verilmiştir. Erdoğan da, konunun çözümü ile ilgili Bakan Kurum'a talimat vermiştir. Bakanlık yetkilileri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın belediyelerin sahip olmadığı geniş yetkilere sahip olduğu ve bu konunun çözümü için yetki kullanmaya hazır olduğu iletilmiştir.
Ancak sorunun çözülmesi için Balçova ile İzmir Büyükşehir'in elini taşın altına koyması gerekiyor. İlk etapta birinci grupta bulunup da tapusunu alan ancak Balçova Belediyesi ile Büyükşehir'in 2011'de hazırladığı mevcut plandan dolayı 18 uygulaması yapıldığında %75'lere varan kayıplar nedeniyle uygulama imkanı bulunmayan 5000 parsel ve 17 bin hak sahibinin sorunun çözülmesi için kentteki tüm paydaşların üzerinde anlaşacağı taslak bir imar planı hazırlayarak bakanlığa iletilmeleri gerekiyor. Çünkü Büyükşehir Belediyesi'nin toplantılarda yoğunluk artışı ile ilgili daha baştan itirazları olup diğer paydaşlar ile fikir birlikteliği yoktur. Bu uzlaşı sağlanmadan bakanlığın yapacağı her türlü düzenleme itirazlara sahne olacaktır.
ADIM ATILMASI GEREKİYOR
2. grupta yer alan parasını ödeyip de tapu alamayan vatandaşların sorunlarının çözümü için ise Balçova Belediyesi'nin adım atması gerekiyor. Çünkü ancak bu adımdan sonra yasal düzenleme hazırlanabilir.
Hal böyle iken seçimden önce bu konuda söz veren Büyükşehir ve Balçova Belediyeleri kendi aralarında yaptıkları toplantıları basın yolu ile kamuoyuna duyururken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından oluşturulan, kendilerinin de yer aldığı toplantılarla ilgili kamuoyuna tek bir haber duyurmamışlardır. Balçova'yı Büyükşehir Belediye Meclis'inde temsil eden meclis üyelerinden biri olarak "Büyükşehir Meclisi çatısı altında bulunan tüm partilerin çözmek için söz verdiği kangren haline gelmiş ve binlerce insanın mağdur olduğu bu soruna çözüm üretmek ve konunun gündemde kalması için bir komisyon kurulmasını ve bu komisyonun meclis çatısı altında bulunan tüm partilerden üye yer alacak şekilde oluşması" için verdiğim önerge Eylül ayı meclisinde CHP ve İP oyları ile reddedildi. Bu adımla şeffaf belediyecilik yaptıkları iddialarıyla da çeliştiler.
Ancak AK Parti olarak biz, konunun sonuna kadar takipçisi olacağız.