Yerel seçimlerden sonra İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 4 toplantı dönemini geride bıraktık.
Belediyelerin ilk 100 günde neler yaptığı gazetelere boy boy haber olurken basına yansımayan ancak kent için önemli olan Büyükşehir Belediye Meclisi'nin değerlendirmesi bugünkü konumuz olacak.
AK Partili Fikret Mısırlı 'Muhtarların ulaşım araçlarından ücretsiz yararlanması' için önerge verdi.
Komisyonlarda bürokratlar bunun mümkün olmadığını söyledi. Biz ise bunun olabileceği ile ilgili örnekleri ortaya koyduk. CHP meclis üyelerinin ikna olması ve katkılarıyla bu önerge meclisten oy birliği ile geçip uygulamaya başlandı.
Ancak bunun reklam kısmı Soyer'e kaldı.
Basında 'Başkan Tunç Soyer'den Muhtarlar'a hizmet' başlıkları yer aldı.
Önergeyi veren Fikret Mısırlı'ya ve AK Parti grubuna teşekkür bile edilmedi.
Fikret Mısırlı, hayvanların korunması için "Hayvan Hakları Komisyonu" kurulmasını teklif etti ve önerge kabul edildi.
SÜRE, VATANDAŞ LEHINE UZADI
Yine AK Partili Hüsnü Boztepe, Halk Taşıt Uygulaması'nda vatandaşların mağduriyetini anlatıp sabah ve akşam saatlerinde uygulamanın genişletilmesini önerdi. Komisyonlardaki tüm çabamıza rağmen sadece sabah saatlerinde 1 saatlik vatandaş lehine süre uzatımı kabul edildi. Akşam saati düzenlemesi ise bürokratların itirazı ve CHP'li meclis üyelerince reddedildi. Yine Boztepe'nin hamilelerin yanlarındaki 5 yaşından küçük çocukların ulaşım araçlarına ücretsiz binmesi önergesi uzun tartışmalardan sonra mutasyona uğrayarak da olsa kabul edildi. Boztepe, halk arasında 'Şato' olarak bilinen tarihi yapıyı Başkan Soyer'in konut meselesini gündeme taşıdı ve bu yanlış karara dikkat çekip tarihe not düştü. Bisikletle işe gidip gelerek 'Halk Adamı' ve 'Sizden Biriyim' mesajı veren Başkan Soyer'in bu imajı 'ŞATO'da ikamet etme mevzusu ile çizik yedi. Bir de tabi ki son model Mercedes makam aracının arkasındaki bisiklet taşıma kiti "Halkın içinden biri mi yoksa spor olsun mu?" mesajlarından hangisinin verildiği konusunda kafa karıştırdı.
CHP'DE ENGELLİ SAMİMİYETSİZLİĞİ
İzmir'deki 280 bin engelli ve ailelerini, Büyükşehir Belediye Meclisi'nde tek başına temsil eden AK Partili meclis üyesi Ahmet Uğur Baran'ın, engellilerin haklarının korunması ve kentin yaşanılabilir hale gelmesi için "Engelsiz İzmir Komisyonu" kurulması teklifi oy birliğiyle kabul edildi. Baran, her toplantıda engellilerle ilgili bir soruna çözüm önerileri getirdi.
CHP'nin, ilçe belediye meclislerinde olmasına rağmen Büyükşehir Meclisi'nde tek bir engelli meclis üyesinin olmaması engelliler konusundaki samimiyetini sorgulattı. Bir daha, engellilerimize oy kullanırken temsil noktasına dikkat etmelerini tavsiye ederim.
AK PARTİ'NİN YAPICI TUTUMU
Komisyonlarda gördük ki Büyükşehir bürokratları pek çok konuda hazırlıksız.
"Daha önce bu konular komisyonlara gelmiyordu gelse de bu kadar soru sorulmuyordu" cümlesinin değişik versiyonlarını defalarca duyduk. Konularla ilgili yüzeysel bilgi verip "Siz yetki verin gerisini biz hallederiz' 'havasındalardı. Başlangıçta ihale önergeleri komisyonlara gitmeden CHP oyları ile Meclis'ten geçti. AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal'ın kullandığı uzlaşmacı dili ve AK Parti meclis üyelerinin konulara hakimiyeti ve pozitif katkı yapmak için ısrarcı çabaları CHP kanadında karşılık buldu. Artık Başkan Soyer ve bürokratları, önergelerin komisyonlara gitmesi ve komisyon çalışmalarına hazırlık konusunda özen gösteriyor. Bu olumlu hava İzmir için yapılacak önemli çalışmalarda kararların "OY BİRLİĞİ" ile alınmasına neden oldu. Ancak bu olumlu sürece Meclis'te yapılan sunumla Üçyol- Buca hattı ile ilgili belediyenin hatalarının gizlenip suçun merkezi hükümete atılması gölge düşürdü. Umarım Başkan Soyer bir daha meclis çatısı altında bu tip çatışmacı söylemlere izin vermez. Çünkü bu söylemler ortaya çıkan pozitif çalışma ortamına zarar verir. Kaybeden İzmir olurken, bunun da en büyük sorumlusu Tunç Soyer olur.