S-400 yerine Sweet-400 desek olur mu?
ABD, NATO'da müttefik olduğu ve stratejik ortak olarak nitelendirdiği Türkiye'ye karşı iki yüzlü tavrından bir türlü vazgeçmiyor. Türkiye'nin tüm itirazlarına rağmen PKK'nın Suriye'deki uzantısı YPG'yi silahlandırmaya devam ediyor. Her gün yüzlerce TIR dolusu silahı, bu teröristlere gönderiyor. Türkiye tepki gösterince de YPG'nin ismini bir anda Suriye Demokratik Güçleri (SDG) olarak değiştirtip Türkiye'yi bir çocuğu kandırır gibi kandırmaya çalışıyor.
Ama, aynı ABD, Türkiye, Rusya'dan savunma sistemi için S-400 füzelerini almaya karar verince de bir anda müttefik olduğumuzu hatırlayıveriyor. Bize, "Müttefikiz, o yüzden sen bu füzeleri alma" diye baskı yapıyor. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) sözcüsü önceki gün yine Türkiye'nin S-400 alımıyla ilgili "Endişeliyiz" açıklaması yapmış.
O zaman biz de ABD'ye şunu yapalım:
Ruslarla anlaşalım ve S-400'lerin ismini "Sweet(tatlı)-400" olarak değiştirelim ve YPG'yi bir isim değişikliğiyle bize "şirin" olarak yutturmaya çalışan ABD'ye "Bak bu füzeler çok cici. Size bir şey yapmaz" diyelim.
Ne dersiniz?
O SİLAHLAR TÜRKİYE'DE ÇIKIYOR
Tabi bu bir şaka ama ABD de artık bize şaka gibi açıklamalar yapmak yerine müttefiklik ve stratejik ortaklık konusundaki ciddiyetini göstermek zorunda.
Çünkü, YPG'ye verdiği silahların yönü şimdiden Türkiye'ye dönmeye başladı. ABD'nin bize "şirin" olarak göstermeye çalıştığı teröristlere verdiği silahlar Türkiye'de güvenlik güçlerimizce ele geçiriliyor. Yarın çok daha fazlasının Türkiye'yi ve güvenlik güçlerimizi hedef almayacağı ne malum?
Bıçak kemiğe dayandı, hatta kemiği delip geçti bile.
BU FORMÜL HER ŞEYİ ANLATIYOR
Yeni Asır, İzmir'in son dönemde yaşadığı çileye neden olan üç ana unsuru bulduğu formülle net bir şekilde ortaya koydu:
"Kocaoğlu+Grev+Tramvay" İzmir trafiği, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun İZDENİZ'deki toplu sözleşmede takındığı tavır ve inatla yaptırdığı tramvay inşaatı nedeniyle içinden çıkılmaz bir hal aldı.
Bir yerden bir yere gelip gitmek artık büyük bir dert bu kentte. Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç bile iki dakika içinde gidebileceği bir yere uzun süre ulaşamayınca bu duruma isyan etmişti. İyi ki, bu grev yaz aylarına denk geldi. Eğer, şu keşmekeşlikte bir de okullar açık olsaydı, İzmir'in yaşadığı çile katlanırdı.
İzmirliler, Kocaoğlu'ndan öncelikle bu grevi bitirecek adımları atmasını ve ardından da tramvay inşaatını hızlandırıp tamamlamasını bekliyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.