Türkiye'nin içi boş tartışmalarla kaybedecek zamanı yok ama birileri ısrarla bizi böyle tartışmalarla oyalamak istiyor. Bir kaşık suda fırtına koparıp toplumu kutuplaştırmaya çalışıyorlar.
Bunun için her oyunu deniyorlar. Bir gün karşımıza elinde tahrayla Atatürk heykeline saldıran sarıklı birini çıkarıyorlar. Bir başka gün ise, "Kadınlara kıyafetleri nedeniyle müdahele ediliyor" oyununu tezgahlıyorlar.
Yıllardır, yaptıkları hiçbir oyun, hiçbir provokasyon tutmuyor. Ancak, onlar bundan bir türlü ders almıyor ve ısrarla bizi kışkırtmaya devam ediyorlar.
Şimdi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın twitter adresinde "Türkiye Cumhurbaşkanı" ibaresi kullanmasıyla ilgili bir algı oluşturma operasyonu yürütüyorlar. "Türkiye Cumhurbaşkanı" ifadesini bize "Cumhuriyet silindi" şeklinde yutturmaya çalışıyorlar.
Bunu yapan çevrelere sesleniyorum:
Yahu, sizin hiç mi aklınız, izanınız yok? Siz kimi kandırıyorsunuz? Bizi niye aptal yerine koyuyorsunuz?
"Türkiye Cumhurbaşkanı" sözünden böyle bir anlam çıkar mı? 15 Temmuz'daki hain darbe girişimi bile bu toplumu birbirine düşüremedi, siz mi böyle yapay algı oyunlarıyla düşüreceksiniz?
"Türkiye Cumhurbaşkanı" ifadesini, daha önce görev yapan bir çok Cumhurbaşkanı kullanırken sesiniz çıkmıyor ama Erdoğan sosyal medya hesabında bu ifadeyi kullandı diye ortalığı ayağa kaldırmaya çalışıyorsunuz.
Bundan bir rejim sorunu çıkarmaya yelteniyorsunuz.
Bırakın artık bu basit oyunları.
İşte size, 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve 11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün aynı ifadeyi kullandığını gösteren belgeler.
Önce öğrenin, ondan sonra provokasyona yeltenin...
KUCAKLAŞMAYA DOYMUYORLAR
CHP'nin İzmir'deki milletvekili ve yöneticilerinin PKK'nın siyasi uzantısı HDP'ye yönelik "ilgi" ve "sevgisi" bitmiyor.
Bu "ilgi" ve "sevgi" İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun 2013 yılında o dönem HDP'nin Diyabarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile kucaklaşıp halay çekmesiyle başladı.
Kocaoğlu, o tarihlerde Baydemir'in davetlisi olarak bir heyetle bu kente gitti. Ardından Diyarbakır'ın onur konuğu olduğu 2014'teki İzmir Fuarı'nda HDP'lilerle samimi pozlar verdi. Dönemin Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ı İzmir'de ağırladı.
Son aylarda ise, CHP'nin İzmir milletvekilleri de devreye girdi. CHP Milletvekili Tuncay Özkan, hapisteki HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret etti. Çıkışta da "Demirtaş'ın müthiş düşünceleri var. İlk duruşmasından itibaren söyleyecekleri çok önemli" açıklaması yaptı. Aynı Tuncay Özkan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı sözde adalet yürüyüşünü de "Demirtaş'ın çığlığı" olarak nitelendirdi.
HDP'lilerin dün İzmir'e taşıdığı sözde vicdan ve adalet nöbetinin İstanbul ayağına katılıp destek veren isimlerden biri de CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir eski Milletvekili Erdal Aksünger oldu. Aksünger'in Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşüyle ilgili "Tutuklu HDP milletvekilleri için de yürüyoruz" dediği de basında yer aldı.
CHP ve HDP'liler arasındaki bu kucaklaşmanın son örneğini dün Gündoğdu Meydanı'nda gördük.
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, HDP'lilerin grup toplantısı adı altında yaptığı eyleme katıldı ve başta Osman Baydemir olmak üzere HDP'li milletvekilleriyle bol bol kucaklaştı.
Bu kucaklaşmaya FETÖ'den tutuklanan ve PKK'yla da bağlantıları tespit edilen ABD'li papaz Andrew Craig Brunson'un avukatı da adeta müvekkilini temsil eder gibi katıldı. Böylece "kaos ittifakı" ortaya net bir şekilde çıktı.
Bu tablo, her zaman devletinin yanında olan İzmirlileri derinden yaraladı.
