İstiklal Marşımızın birbirinden çarpıcı dizelerinden biri de "Arkadaş!
Yurduma alçakları uğratma sakın/ Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın" şeklindedir. O gün şair Mehmet Akif Ersoy'un 'hayasızca' olarak nitelendirdiği Türkiye ve İslam'a yönelik yapılan akın, bugün de yine aynı hayasızlıkla sürüyor. Kurdurdukları DEAŞ gibi terör örgütleriyle İslam'ı içeriden vuran Siyonist- Haçlı ittifakı, bugünlerde İslam ve İslam'ın kutsal değerlerine yönelik topyekün bir saldırı başlattı. Üst üste gelen hamleler, bunların tek bir merkezden yönetildiğini de gösteriyor.
Son günlerdeki bu saldırıların ilki Peygamberimizin Miraç'a yükseldiği İslam'ın kutsal şehri Kudüs üzerinden yapılıyor.
Daha önce Kudüs'ü işgalci İsrail'in başkenti olarak tanıyan ABD şok bir adım daha atıyor. Washington'ın, daha önce yıllar alacağı belirtilen Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma işlemlerini İsrail'in kuruluşunun açıklandığı gün olan 14 Mayıs tarihinde tamamlayacağı duyuruldu.
Kudüs'ün ardından bir diğer saldırı da Müslümanların en önemli şehirlerinden biri olan Medine'ye yönelik oldu. Suudi Arabistan'ın Batı ve İsrail'le ittifak kuran yeni yöneticilerinin Medine'de bir kilise açılması konusunda Vatikan'la anlaştığı kaydedildi.
FRANSIZ KÜSTALIĞI
Bu sinsi ve alçak saldırının son atağı da Fransa'dan geldi. Aralarında eski Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin de bulunduğu 300 Fransız yazar ve siyasetçi 'şiddet ve Yahudi düşmanlığını yaydığını' öne sürerek Kur'an-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkarılmasını isteme küstahlığında bulundu. Bu saldırılar zirveye çıkmışken ABD'de önceki akşam dünyaca ünlü starların Haçlı motifleriyle süslü kıyafetlerle podyuma çıkarak Hristiyanlık propagandası yapması da işin adeta tuzu biberi oldu.
Art arda yapılan bu saldırılar, Müslümanların da buna topyekün bir cevap vermesi gerektiğini ortaya koydu. Ancak, Müslümanların büyük bir kesimi bu saldırılar karşısında yine sessiz kalmayı tercih ederken tek gür ses Türkiye'den çıktı.
Daha önce dünyayı ayağa kaldırarak Birleşmiş Milletler'de ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına karşı karar alınmasını sağlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransız küstahlığına da en ağır cevabı veren lider oldu.
Erdoğan, bu talepte bulunan Fransızlara, "Sizlerin ne denli aşağılık olduğunuzu biliyoruz. Siz her ne kadar bizim kutsal kitabımıza saldırsanız da biz sizin kutsallarınıza saldırmayacağız.
Çünkü biz sizler gibi aşağılık değiliz.
Bizim bir duruşumuz, karakterimiz var. Ama sizi de alaşağı edeceğiz" diye seslendi.
24 HAZİRAN ÇOK ÖNEMLİ
Erdoğan bu çıkışıyla İslam aleminin, ümmetin tek gür sesi olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
İşte, 24 Haziran öncesi küresel güçler tarafından oynanan oyunlar ve onların güdümünde oluşturulan ittifaklar da bu gür sesi kısmayı hedefliyor. Bu yüzden 24 Haziran'daki seçimler sadece Türkiye'yi değil tüm İslam aleminin geleceğini de çok yakından ilgilendiriyor. İslam'ın gür sesinin kısılmasına izin vermeyeceğiz...