CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Gel bakalım buraya Muharrem" diyerek Cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığı Muharrem İnce, çok tehlikeli bir çizgide siyaset yapıyor.
Sırf siyaseten nemalanmak için toplumsal fay hatlarını dinamitlemeye çalışıyor.
Her mitingde ısrarla, "Erdoğan, Kürtleri ve Alevileri sevmiyor. Ben seviyorum" şeklinde çirkin bir propaganda yürütüyor. Bir Cumhurbaşkanı adayının bir söz etmeden önce bunu bin kez süzgeçten geçirmesi gerekir. Toplumsal barışı dinamitleyen böylesine hoyrat bir dil, bu ülkeye büyük kötülük yapmaktır.
ASKERE YÜKLENİYOR
Türkiye, yıllardır başına bela olan PKK'yı tepeliyor. Mehmetçik Kandil'e yönelik operasyona hazırlanırken İnce yine sahneye çıktı. Genelkurmay Başkanı ile ilgili konuşuyor, Afrin'den sonra Kandil'e yürüyen İkinci Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Temel Metin'in apoletlerini sökeceğini söyledi. Bu Kandil'e operasyon sırasında askerin moralini bozmaz mı?" sorusuna ise, büyük bir pervasızlıkla "Sadece askerin mi morale ihtiyacı var? Siyasetçinin morale ihtiyacı yok mu?" dedi. Ayrıca Türkiye'nin Kandil operasyonunu yapamayacağını da iddia etti.
Bunlarla da yetinmeyen İnce'nin, Pazartesi günü gideceği Diyarbakır'da bölücülükten hapiste yatan HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ı ziyaret edeceği açıklandı. İnce daha önce de cezaevinde ziyaret ettiği Demirtaş'ın serbest bırakılmasını istemişti.
İnce bugüne kadar kaç şehit anasını ziyaret etti, kaç şehit eşiyle görüştü ki bu ülkeyi bölmeye çalışmaktan yargılanan bir ismin önce kendisini sonra da eşini ziyaret ediyor? Bu Demirtaş sevgisi bölücülere hizmet etmek değil de ne?
ARALARINDA FARK YOK
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'yi Atatürk'ün "tam bağımsızlık ve milli egemenlik" ilkesi üzerine kurulu çizgisinden çok uzaklaştırdı. Partisini HDP'nin peşine taktı. Bölücü söylem ve eylemlere destek vermede sınır tanımaz hale geldi. 'Özerklik' ve etnik kimlik üzerine kurulu PKK söylemi 'eşit yurttaşlık' vaatlerinde bulunmaya başladı.
Bu süreçte ulusalcıları da partiden tasfiye etti. CHP'ye küsen ulusalcılar İnce'nin Cumhurbaşkanı adayı olmasının ardından biraz umutlandıklarını söylüyorlardı. Ama İnce, bu tavırlarıyla Kılıçdaroğlu'ndan hiçbir farkı olmadığını gösterdi. Al birini vur ötekine.
AMERİKALILAR 24 HAZİRAN SONRASI KAOS İSTİYOR
Amerikalılar, seçimi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kazanacağını anladı ve şimdiden 24 Haziran sonrası hayata geçirilecek kaos planları üzerinde çalışmaya başladı. 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Büyükada'da gizemli bir toplantı yapan ve Türkiye'de hakkında yakalama kararı bulunan CIA ajanı Henri Barkey, bir açıklama yaptı ve Erdoğan'ın seçimi kazacağını söyledi.
Seçim sonrası Türkiye'sinde Kürt meselesinin akıbetine ilişkin de 'huzursuzluk' yaşayacağını söyleyen Barkey, PKK'nın hükümeti masaya oturtma konusunda zorlayacağı gibi abuk subuk bir iddiada bulundu. Yani bu sorunu içeriden Muharrem İnce'ler, dışarıdan Amerikalılar kaşıyor. Ama artık ne kadar kaşırsalar kaşısınlar bu ülkeyi seven Kürt vatandaşlarımızı provoke edemeyecekler.
Merkezi Kandil'i bile kaybetme noktasına gelen hain PKK'nın ise artık hiçbir şey yapacak hali yok. Tek çıkar yolu kendi kendini tasfiye etmek. PKK da İnceler de Barkeyler de kaybedecek.
