Bu hızla İzmir’de batmayan belediye kalmaz!
İzmir'de seçilen yeni belediye başkanları, göreve büyük bir şokla başladı. Çünkü, birçok ilçede başkanlar, 'yüksek borç rakamları nedeniyle mali açıdan bitkisel hayata girmiş' belediyeleri devraldı. Bugün gazetemizde birinci sayfa ve göbek sayfamızda yer alan haberde bazı belediye başkanlarının dillendirmeye başladığı borç isyanına yer verdik.
Örneğin, seçimden önce maaş ödemekte zorlandığı bilinen Karşıyaka Belediyesi'nin borcunun 220 milyon lirayı bulduğu hesaplanıyor. Çiğli Belediyesi'nin borcunun da 200 milyon lira civarında olduğu belirtiliyor. Seferihisar Belediyesi'nin borcunun da 100 milyon liranın üzerinde olduğu kaydediliyor.
Görevi CHP'li Mustafa Tosun'dan devralan Dikili'nin CHP'li yeni Belediye Başkanı Adil Kırgöz'ün açıkladığı rakamlara göre ise, 46 milyon lira bütçeye sahip kurumun borcu tam 76 milyon lira...
Dikili Belediyesi işçilerin maaşını 5 aydır ödeyemiyormuş...
BAŞKANLARA BÜYÜK GÖREV
İzmir'de diğer ilçe belediyelerinin durumu da çok parlak gözükmüyor. Belediyeler, alacaklıları tarafından başlatılan icra işlemleriyle boğuşuyor.
Çünkü, kimse kusura bakmasın ama İzmir'de belediyelerin büyük bölümü yıllardır 'arpalık' olarak kullanılıyor. Kadrolar şişiriliyor da şişiriliyor. Geçtiğimiz dönem birçok belediye elindeki gayrimenkulleri satarak ayakta kalmaya çalıştı. Ama bugün bazı belediyelerin satacak çok malı da kalmadı. Yani deniz bitti...
Eğer, İzmir'de göreve gelen yeni belediye başkanları da seleflerinin hızıyla giderse ve dost-akrabaya ulufe dağıtmaya, kadroları partililerle doldurup şişirmeye devam ederlerse 5 yılı doldurmadan iflas bayrağını çekerler...
İZMİR'İN BU ANLAYIŞA İHTİYACI VAR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ankara ile ilişkiler konusunda dikkat çeken bir mesaj vererek göreve başladı. "Hükümetle aram çok iyi olacak. Dili düzgün kullanırsak, derdimizin siyasi rant olmadığını anlatırsak kimse bize kapısını kapatmayacak" dedi.
Burada Soyer'in özellikle 'siyasi rant'la ilgili ifadesinin altını çizmek gerekiyor...
Çünkü, bugüne kadar maalesef eski Başkan Aziz Kocaoğlu, Ankara ile olan ilişkileri doğru bir düzlem üzerine oturtamadı.
Eksik dosya ile başvurulan ve bu nedenle izin alınamayan birçok iş için "Ankara gerekli izinleri vermiyor. Bize üvey evlat muamelesinde bulunuyorlar" yalanının arkasına sığındı.
KAZANAN KENT OLUR
Yıllarca İzmirlilerin demokrasi ve Cumhuriyetin değerleriyle ilgili hassasiyetleri üzerinden bir korku siyaseti yürüten Kocaoğlu, en ufak eleştiride bile "İzmir Mustafa Kemal'in kenti, burayı alamayacaksınız" repliğini devreye sokuyordu. Kocaoğlu'nun bu söylemleri İzmir'e zarar veriyordu.
Eğer Soyer, bu dili kullanmaz ve açıklamasında belirttiği gibi 'siyasi rant' elde etme derdine düşmezse İzmir-Ankara ilişkileri daha da gelişir ve bunda da kazanan İzmir olur...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.