İzmir'de göreve yeni gelen CHP'li belediye başkanlarının işten çıkardığı işçi ve sözleşmeli memur sayısı şimdiden 500'ü geçti. Bu sayının binleri bulması bekleniyor. İşte böyle bir dönemde dün kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, CHP'nin emekçi hakları konusunda ne kadar iki yüzlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Gazetemizin bugünkü manşetinde de okuduğunuz gibi çalışanlarını kapı önüne koyan birçok belediye başkanı, soluğu 1 Mayıs kutlamalarında alarak 'pes' dedirtti...
İşçiye kıyan başkanların en büyük bahanesi de şu: "İşten çıkardıklarımız bizden önceki başkanlar tarafından seçim öncesi son dakikada işe alınanlar. Alımları usülsüz o yüzden çıkarıyoruz."
ÖYLE YAĞMA YOK
Ayrıca, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü ve bazı başkanlar da "bankamatik" çalışanlarla mücadele ettiklerini söylüyor.
Öyle yağma yok beyler!
İzmirliyi kandırmayın...
Bugün İzmir'de işçi çıkarımına giden 8 belediyeden Buca, Çiğli, Dikili, Gaziemir, Menemen, Narlıdere ve Seferihisar geçtiğimiz dönem de CHP tarafından yönetiliyordu.
Yani bu işçileri işe alan da CHP'ydi, şimdi çıkaran da CHP. Ayrıca bunların içinde 'bankamatik' çalışanlar varsa bunun suçlusu da yine CHP'li başkanlardı. Şimdi bize CHP'li başkanların işlediği suçları ortaya çıkarmakla mı övünüyorsunuz?
İHA VE SİHA'YI YAPTIK SIRA UÇAKTA
Türkiye, savunma sanayiinde başta ABD olmak üzere birçok batılı ülkeye bağımlı haldeydi. Bu tablonun değişmesi Türkiye'nin bekası açısından şarttı ve son 15 yılda bu yönde önemli adımlar atıldı. Üst üste yapılan hamlelerle savunma sanayiinde yerlilik ve millilik oranı bugün yüzde 20'lerden yüzde 70'lere çıktı. Örneğin ABD, bize parasıyla İHA ve SİHA satmayınca bunu kendimiz ürettik ve şimdi ihracatına başladık. Yine milli korvet ve taaruz helikopteimizi ürettik. Şimdi İstanbul'da açılan IDEF Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı, geldiğimiz gurur verici noktayı net bir şekilde ortaya koydu. Birbirinden gelişmiş milli silah teknolojileri burada görücüye çıktı.
Örneğin, milli piyade tüfeği MPT 76'ya monte edilebilen lazer silahı TÜMOL, elektriği lazer ışığına çeviriyor, ses ve koku çıkarmıyor, çeliği deliyor.
GURUR KAYNAĞI OLDU
NATO'da sadece bir ülkede bulunan zırhlı anfibi hücum aracı ZAHA, çıkarma harekatında denizde ve karada üstün korumalı görev yapıyor.
Yine, lazer güdümlü füze TANOK, zırh delici harp başlığına sahip. Ayrıca kritik tesis ve altyapıları İHA saldırısına karşı koruyacak AVCI sistemi, yaklaşan drone'ları tespit ediyor ve etkisiz hale getiriyor.
Bu fuar, artık sıranın milli muharip uçağımızı üretmemize geldiğini de gösteriyor.
Ne tesadüf ki, ABD de nasıl satışını yapmayarak bizi İHA ve SİHA üretmeye mecbur bıraktıysa şimdi aynısını çalışmaları süren milli muharip uçak projemiz konusunda yapıyor. Çünkü, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri almasına şiddetle karşı çıkıyor ve bize projesinde yer aldığımız F-35 savaş uçaklarını satmamakla tehdit ediyor. Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş da F-35 uçaklarının verilmemesinin Türkiye'nin muharip uçak projesini hızlandıracağına dikkat çekiyor. Karataş, "ABD 'F-35 vermem' derse dünyanın sonu değil.
Türk milleti bu sıkıntılara dayanır ancak şantaj ve tehdide dayanmaz" değerlendirmesinde bulunuyor. "Kötü komşu insanı mal sahibi yapar" atasözünde olduğu gibi 'kötü' müttefik ABD de, bizi İHA'lardan sonra milli savaş uçağı sahibi de yapacak.