Türkiye'nin korona virüse karşı verdiği etkili mücadele dünyaya örnek olurken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin hızlı karar alma yönünde sağladığı avantaj bir kez daha görüldü.
Bu köşede dün de dile getirdik, İtalya, Almanya gibi parlementer sisteme sahip ülkeler korona virüse karşı önlem almakta gecikirken Türkiye ise, fark yarattı.
Konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Vekili Mehmet Uçum'la görüştüm.
Uçum, önemli açıklamalar yaptı.
BATININ CİLASI DÖKÜLDÜ
Türkiye'nin bu süreçte yeni hükümet sisteminin gücünü en yüksek seviyede kullandığını vurgulayan Uçum, "Dünyada siyasal sistemlerin ne kadar zafiyet içinde olduğu görüldü. Batı demokrasilerinin cilası yine döküldü. Türkiye halka dayalı siyasal sistem işleyişinin ne olduğunu dünyaya kanıtladı" diye konuştu.
Parlementer sistemde hükümetlerin karar alabilmeleri için bakanlar kurulunda oybirliği sağlaması şartı olduğuna dikkat çeken Uçum, bunun da önemli zafiyetlere ve zaman kayıplarına neden olduğunu vurguladı.
İTALYA VE ALMANYA ÖRNEĞİ
İtalya'da virüsün hızla yayılmasının önüne geçilememesinde bunun etkisinin büyük olduğunu dile getiren Uçum, "İtalya'da gerçek anlamda bir hükümet faaliyeti yok. Yayılma büyük ölçüde bundan kaynaklandı. Almanya da Bakanlar Kurulu üzerinden süreç yönetimi yapmaya çalıştı, geç kaldı. Yarı başkanlık olan Fransa'da Cumhurbaşkanı ile Başbakan ve Bakanlar Kurulu uyumu sağlanmaya çalışıldı. O ülkelerde tabii bu salgında başka etkenler de mutlaka var ama hükümet modellerinin de ciddi etkisi var" dedi.
Türkiye'de ise Çin'de ilk teşhisin konulmasından itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla önlem alma sürecinin hemen başladığına dikkat çeken Uçum, "Yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı kararıyla tüm bakanların harekete geçmesi imkanı var. Anayasa'da 'Yürütme görevi ve yetkisi Cumhurbaşkanına aittir' diyor. Bunun anlamı, 'Cumhurbaşkanı yürütmeye ilişkin her konuda tek başına karar alabilir' demektir" ifadelerini kullandı.
GÜÇLÜ LİDERLİK VE SİSTEM
"Bizim yeni sistemde kabine bir karar alma mekanizması değil, bir istişare mekanizması, görüş alma mekanizması" diyen Uçum, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı karar aldığı anda diğerleri talimatla hemen uygulamaya geçiyor. Bakanlar kendi aralarında artık geçmişte olduğu gibi bir alan hakimiyeti ya da güç ilişkileri üzerinden bir süreç yönetimi yapmıyorlar.
Eşgüdüm içinde çalışıyorlar. Türkiye'nin 24 Haziran seçimlerinden sonra hız kazanmasının iki temel sebebi var: Biri son derece güçlü bir ülke liderine sahip olmak, ikincisi de bu yeni sistem. İkisi birbirini tamamlayarak bize avantaj sağlıyor." Uçum, bunun yeni sistemin avantajını yaşadığımız ilk konu olmadığını daha önce döviz kuru saldırısı ve Suriye sınırlarındaki askeri harekatlar başta olmak üzere birçok konuda da bu sayede başarılı olduğumuzu vurguladı.
DAHA DA PEKİŞECEK
Uçum bunları anlatırken dün muhalefetten virüse karşı alınan hızlı ve etkili önlemlerle ilgili gelen destek açıklamaları dikkat çekti. Bu durum, sağladığı avantajlar görüldükçe yeni sisteme duyulan güvenin daha da pekişeceğinin işareti olarak değerlendirilebilir.