Süper güç ABD ve anlı şanlı birçok Avrupa ülkesinin sağlık sistemi çökerken Türkiye, korona virüs musibetinden alnının akıyla ve devleşerek çıkıyor. Her ne kadar içimizde bir şeylerin iyi gitmesini hazmedemeyen ve kabullenmek istemeyenler olsa da bu, gerçeği değiştirmiyor.
Bunu tüm dünya görüyor ve kabul ediyor.
Bazıları ülkesini Uganda ile kıyaslamaya çalışırken CNN International ve BBC gibi dünyanın etkin yayın organları Türkiye'nin dimdik ayakta duran sağlık sistemi ve virüse karşı verdiği başarılı mücadeleyi öven haberler yapıyor.
ESKİ GÜNLER GERİDE KALDI
Afetler ve salgınlarda ne yapacağını bilemeyen Türkiye gitti yerine en kritik kararları hızlı bir şekilde alabilen bir Türkiye geldi. Bir zamanlar hastanelerde giyilen galoşlar için bile vatandaştan para alan devlet yok artık. A'dan Z'ye tüm sağlık hizmetlerini halkına ücretsiz sunan bir devlet var. Güçlü sağlık sistemimizle korona virüs salgınında en düşük ölüm oranına sahip ülkelerden biri olduk. Bir zamanlar bu ülkenin yöneticileri memur maaşı ödemek için boyun eğdikleri IMF'den 1 milyar dolar borç alınca bayram ediyordu. Şimdi ise, salgınla mücadele için 57 ülkeye sağlık yardımında bulunuyoruz.
Türkiye Kovid-19 tedavisinde hayati öneme sahip solunum cihazlarını 14 günde üretirken bugünlerde uluslararası medyada ABD'de Mars'a araç gönderen NASA mühendislerinin aynı cihazı 34 günde geliştirmesini övgüyle anlatan haberler yer alıyor.
GURURLANDIRAN OPERASYON
Gazeteciler olarak 2000'li yılların başlarında Avrupa ülkelerinin Türkiye'de rahatsızlanan vatandaşları için özel uçak göndermesini gıpta ederek çarşaf çarşaf haber yapardık. Bugün ise o sözde gelişmiş ülkeler halklarını yalnız bırakırken Türkiye vatandaşına dünyanın neresinde olursa olsun sahip çıkıyor. Bugüne kadar 75 ülkeden on binlerce Türk vatandaşı ülkeye getirildi. Son yapılan operasyon ise göğsümüzü kabarttı. Türkiye, İsveç'te Kovid-19'a yakalanmasına rağmen tedavi edilmeyen vatandaşı Emrullah Gülüşken ile çocuklarını özel ambulans uçakla alıp geldi.
BİZZAT ŞAHİT OLDUM
Virüsle mücadele edilen son 1.5 aylık süreçte ben de annemin safra kesesinden kaynaklanan rahatsızlığı nedeniyle günlerce hastanede kaldım. Bu süreçte Türkiye'nin büyüklüğüne ve sağlık sisteminin geldiği noktaya bizzat yaşayarak da şahit oldum. Annem için 3 kez endoskopik operasyon yapıldı. Safra yollarına stent takıldı. MR'dan tomografiye kadar yaptırmadığımız tetkik kalmadı. Üzerine annem ve refakatçisi olarak bana devlet günde 3 öğün yemek verdi. Bunun karşılığında ise bizden tek kuruş bile talep edilmedi.
Bunun sadece bize değil, aynı anda yüzbinlerce insanımıza ayrımsız yapılan bir hizmet olduğu düşünüldüğünde Türkiye'nin gücü daha net anlaşılır.
O yüzden siz bakmayın kara çalmaya çalışanlara. Onlar ne derlerse desin, biz ülkemizle hep birlikte gurur duyalım...