Sizlere bu köşede dün de anlattım... Uğur Dündar, gazetecilik ve televizyonculuğun duayen ismidir. 15 Ocak'ta Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ile ilgili yazdığı ve 'övgü sınırlarını zorlayan' köşe yazısı ise, bence kendisi için büyük bir yol kazasıdır...
İDUĞ, ÇIRAY VE DÜNDAR...
İzmir siyaset kulislerinde bu yazının kaleme alınmasında Dündar'ın yakın arkadaşı ve İduğ'un siyasetteki ittifak ortağı İyi Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın "etkisi" olduğu yönündeki konuşulanları aktardığımız için bize gösterdiği öfke de kendisi için bir başka kazadır... Uğur Abimiz, İzmir'de birçok kesim tarafından yadırganan yazısına, hiç de şık olmayan bir üslupla bize saldırmayı da ekledi maalesef... Uğur Abi'yi daha fazla zorlamak istemiyorum ancak okuyucularımıza çarpıcı bir gerçeği aktarmak da gazeteci olarak görevim....
Uğur Dündar, Bornova Belediye Başkanı ilgili yazısında dizdiği övgüleri mazur göstermek için "İduğ ile bugüne kadar hiç bir araya gelmedim" demişti. Bu söz kafamda soru işaretleri oluşturdu. Sanki, ikisinin bir araya geldiğini hatırlar gibiydim. Biraz araştırdım ve buldum. İki ismin geçtiğimiz Eylül ayında hem de Bornova Belediyesi'nin CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel'in gazeteci eşi Ziynet Sertel adına yaptığı parkın açılışında bir araya geldiğini tespit ettim. Üstelik, aynı etkinlikte "ortak dost" Aytun Çıray da yer alıyor. İnanmayanlar için işte fotoğraflar... Fotoğraflar asla yalan söylemez... Gördüğünüz gibi ünlü gazeteci Uğur Dündar, övgüler yağdırırken daha önce hiç bir araya gelmediğini söylediği İduğ'la beraber objektiflere poz veriyor...
DEMEK Kİ, DEŞİFRE ETTİK
Bu fotoğrafları görünce meslek duayenimizin düştüğü hale çok üzüldüm. Neden daha önce İduğ'la tanıştığını gizleyerek böyle bir yazı kaleme aldı ki? Buna ne gerek vardı? Bir de neden İzmir'de konuşulan bir konuyu yazımızın içinde bir cümle geçirdik diye bizi böyle hakaret dolu sözcüklerle hedef aldı? Galiba bu soruya verebildiğim tek yanıt şu: Demek ki, bir şeyleri deşifre ettik ve ortadaki bir 'parlatma' çalışmasını boşa çıkardık...
BU MU DUAYEN GAZETECİLİK?
■ Peki siz ne diyorsunuz Uğur Abi? Neden yazınızda "İduğ'la hiç bir araya gelmedim" dediniz? Bizim yazdıklarımız bir şeyleri deşifre ettiği için mi bu kadar kızıp sosyal medyada bize hakaretler savurdunuz ve üstelik de bizi engelleyerek size cevap verme hakkımızı da kullandırmadınız? Bu mu duayen gazetecilik? Alın size fotoğraf... Bundan sonra da dürüstlük ve ahlak şampiyonluğunuzu bulduğunuz her fırsatta ilan ederken umarım bu fotoğrafın ortaya koyduğu gerçeği de hatırlarsınız!