İzmir Lokanta ve Gazinocular Odası Başkanı Aykut Yenice ile geçtiğimiz günlerde düzenledikleri miting hakkında bir mini söyleşi...
Konu sigara yasağı ve uygulaması.
Aykut Yenice görüşünde ısrarlı;
"Sigara yasağına karşı değiliz, ama uygulama şekline asla..."
Yenice, İzmir'deki mitinge Van'dan, Edirne'ye, Ordudan Adana'ya kadar tüm Türkiye'den katılım olduğunu vurguluyor ve ekliyor:
"Dertleri, sıkıntıları ve endişeleri olması bu insanların burada işleri ne?. İşleri iyi olsa, bu insanlar Ordu'dan, Van'dan, İskenderun'dan kalkıp İzmir'e gelirler miydi?"
***
Yenice, sigara uygulamasının bu şekli ile Türkiye'nin yaşam biçimine ağır hasarlar getireceğini vurguluyor.
Yenice'yi dinlemeye devam:
" Türkiye'de 22-25 milyon sigara içicisi var. Bu bir gerçek. Hemen belirteyim, bizim bugünkü hükümetle de bir işimiz yok. Hedefimizde Ak Parti iktidarı yok.
Bu kanun 1996 yılında çıkmış. O dönemin hükümetlerine sormak lazım.
* * *
Lokanta ve Gazinocular Odası Başkanına bir soru:
"Peki çare ne?"
Cevap şöyle:
"Bu uygulamanın dünyada örnekleri çok. Mesela, Portekiz'de 100 metrekareden küçük dükkanlarda yasak kesinlikle uygalanıyor. Ama, 100 metrekareden büyük mekanlarda sigara içenler için özel bölmeler var. Gaz odaları da hizmete sokuluyor. Paris'te, Londra'da ve Helsinki'deki restoranların kapılarında "(Burada sigara içilir) ya da (Burada sigara içilmez) levhaları asılıdır."
***
Aykut Yenice, İzmir'de esnafın gerçek temsilcisinin İzmir Ticaret Odası ile Lokanta ve Gazinocular Odası olduğunu ısrarla vargulayıp bir ince sitem de Kordon İşadamları Derneğine yolluyor:
" Herkes kendi işine baksın..."
hayattan
Bize Terzi değil, modist gerek
Berlin'deki Dünya Atletizm Şampiyonasını TV'lerden hayranlıkla izliyoruz.
75 bin Alman seyirci, şampiyonada altın, gümüş, bronz madalya alanların alkışlıyor ama daha büyük alkışı da, hiçbir iddiası olmadığı halde rakiplerinden tur yemek, iki-üç metre az atlamak pahasına yarışan örneğin Moritanyalı, örneğin Filistinli atletlere gösteriyor. Atletizmde kişinin, öncelikle kendisiyle yarıştığı bilinci içersinde...
***
Dökülen dökülene...
Türkiye'nin bazı branşlarda hayli iddialı hazırlandığı şampiyonada şimdiye dek güvendiği dağlara kar yağdı. Sanki biz Dünya Şampiyonası'na değil de Sakatlar Olimpiyadına hazırlanıyoruz. Halil Akkaş ile Türkan Erişmiş, "Biz sakatız, gidemeyiz" dediler. Son anda Selim Bayrak da, sakatlığını öne sürerek gitmedi. Güvendiğimiz, 10 bin metrede altın madalya beklediğimiz Elvan Abeylegesse ise 10 bin metrede yarışı yarıda bıraktı, "Sakatlığım nüksetti" dedi. 3000 metre steeple'da Aslı Çakır grubunda sonuncu oldu, mazerti ilginçti:"Ben bu branşta koşamam dedim dinletemedim. Oysa ben 1500 metreye girmek istemiştm, kabul etmediler."
***
800 metrede yarışan 2.01.54'lük derecesiyle ümitliydik, en azından yarı final koşar" diyorduk. Normal derecesini yapsa kesin finaldeydi ama, 12 saniye kötü koşarak havlu attı. Bildiğiniz gibi bu hezimetin hesabını verecek kişi Atletizm Federasyonu Başkanımız Mehmet Terzi. Ama artık açıkça belli oldu ki bu iş Terzi ile yürümyecek. Bize modist lazım, modist...
küpe
Arzularını ve korkularını ortadan kaldır. Artık senin için hiçbir zalim kalmaz.
Epiktetos
laflama
* "Kalıcı" barış için, "kılıcı" hükümsüz kılmak gerek !...
* Eski Mısır'da "bir Tanrı'yı soruyorlar da bulmacalarda, eski Mısır'da yaşayan "bir kulu" niye sormuyorlar acaba ?
* Bir yiğit gurbete gitse, ardından "komplu teoriler" yayılır !...
* "Sanal alem" buysa kral benim !...
* "Hacıyatmaz" girdim abi, sırtım yere gelmez artık
İbrahim Ormancı'dan
