Selçuk Belediye Meclisi'nin Eylül toplantısı Efes ile ilgili önemli gelişmelere sahne oldu.
Selçuk Belediyesi'nin üzerinde uzun yıllar çalışarak hazırladığı, Selçuk ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından onaylanan 1/1000 ölçekli Efes Uygulama İmar Planı ile ilgili İzmir 2 No'lu Koruma Kurulu değişiklik istiyor.
Konuyu mecliste değerlendiren başkan Ülgür, "Bu değişiklik talepleri, Efes'in geleceği ile ilgili kaygı verici değişimler içeriyor" diyor.
* * *
İzmir 2 No'lu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 11 Temmuz 2013 tarih ve 2557 sayılı kararı ile Efes Koruma Amaçlı İmar Planı'nda Efes'te yeni servis yolları düzenlenmesi, gezi güzergahları ve giriş kapıları konusunda esnek davranılması, alan içinde su satış büfeleri gibi sonradan farklı ticari amaçlarla da kullanılabilecek alanlarının plana işlenmesi, ayrıca mezarlık kullanımı ve tarımsal faaliyetlerin düzenlenmesi gibi talepleri olduğunu ifade eden Başkan Ülgür, "Bu talepler uzun vadede Efes için sorun yaratabilecek kararlara yasal zemin oluşturabilir" dedi.
Söz konusu değişiklik taleplerinin siyasi kararlar olduğunu, her hükümetin Efes ören yeri ile ilgili farklı istekleri ile karşılaşıldığını söyleyen Başkan Ülgür, "Herkesin oluruyla onaylanan planda 'Efes içinde plan yürürlüğe girdikten sonra ticaret yapılamaz' diyor. Şu anda istenen değişikliklerde ise içeride ticareti serbest bırakacak yasal boşluklar var. Su satılacakmış. Kapılarda suyunu alan içeri girer, suyunu da içer. Bugün belediye su diye ruhsat verir, yarın kola da satılır, kahve de satılır. Çünkü su satışı diye özel bir ruhsat yoktur. Su satacağım diye ruhsat alır, restoran da açarlar, kafe de açarlar. Bu partiler üstü bir durumdur. Konunun İmar ve Hukuk Komisyonu tarafından titizlikle incelenmesini rica ediyorum" dedi.
hayattan
Latife Hanım Köşkü'nde çifte standart
Murat İzmitli, arkadaşları ile Karşıyaka Latife Hanım Köşkü bahçesinde bir araya geldi. Çok geçmeden diğer arkadaşları da aralarına katıldı.
Gerisini Murat İzmitli'den dinleyelim:
"Arkadaşlarımdan biri elinde simitle geldi. Oturduk çay getiren garson bize dışarıdan yiyecek maddesi getirmenin yasak olduğunu söyledi. Tamam deyip sohbetimize devam ettik. O sırada oturduğumuz masanın yanında 4-5 masa birleştirilmiş ve o masalarda oturan kalabalık gruba Karşıyaka Belediye Başkan adaylarından biri dahil oldu bir müddet sonra masadaki kadınlardan biri yanında getirdiği keki servis etti. Masada bulunanlar ikram edilen keki yemeye başladılar. Bunun üzerine ben de garsonu çağırdım ve dedim ki 'Bize çay servisi yapan arkadaş buraya dışarıdan yiyecek maddesi getirmenin yasak olduğunu söyledi ama şimdi yan masada dışarıdan getirilmiş pastalar servis ediliyor. Sizden beklediğim o masaya gidip bunun yasak olduğunu söylemeniz' dedim. Garson, 'tamam efendim' deyip yanımızdan ayrıldı ne yazık ki grup dağılana kadar hiçbir garson veya görevli, servis dışında oraya gidip dışarıdan yiyecek getirmenin yasak olduğunu söylemedi bir güzel yenildi içildi konuşuldu ve grup dağıldı.
Bunun üzerine bize bakan garsonu çağırarak bu yapılanın çifte standart olduğunu ve bunu şikayet edeceğimi söyleyip oradan ayrıldım."
Not: Murat İzmitli'nin şikayeti böyle. Bakalım kim ilgilenecek?
küpe
Yüzme bilsen de denizle meşgul olma, çünkü selamet sahildedir.
Hariri
günün fıkrası
Çıplaklar Kampı
Dursun ve Temel plaj yakınlarında dolaşırlarken "Çıplaklar Kampı" yazılı bir tevha ile karşılaşırlar. Kampın çevresi tel ve duvar ile çevrilmişti. Dursun yere doğru eğilir, Temel de onun üzerinden içeriye bakar.
Dursun sorar:
"İçeride ne var?"
Temel:
"İnsanlar..."
"Kadın mı, erkek mi?"
"Nasıl anlayayım, hiçbirisi elbise giymemiş ki..."
laflama
* Kendimle barışacağım barışmasına ama hiç pas vermiyor kerata!
* Siz siz olun bayandan satılık araba falan almayın... Sonra karınız "Bu sarışın saç da neyin nesi ulan?" der, apışıp kalırsınız. Aman diyeyim ha!
* Nazım Hikmet "Yarin yanağından gayrı her yerde her şeyde hep beraber" demiş ama, Özdemir Asaf da çıkmış demiş ki "Yalnızlık Paylaşılmaz". Bu bir çelişki değil de nedir yahu!
* Denizcilerin her limanda bir sevgilisi vardır diye bir söz vardır ya... Doğru ama eksik. Karacıların da her gördüğü hatuna komp-liman yapma vaziyetleri vardır hani!
* Herkes ama herkes başkasının acılarını görmeyip kendi yaşadığı acıları görüyor bu ülkede. "Her Türk asker doğmaz" belki ama "Her Türk mazlum doğar".
İbrahim Ormancı'dan