20 Ekim 1991 tarihindeki seçimler sırasında SHP Genel Başkanı olan Erdal İnönü, İzmir'den önseçime girmişti.
İzmir 2. Bölgeden üyelerin tercihiyle 1. sırada çıkan İnönü, İzmir milletvekili olarak da meclise gitmişti. Kılıçdaroğlu'nun bu hamlesi de bazı çevreler tarafından Kılıçdaroğlu'nun geçmiş zamanda yaşanmış bir olayı taklit etmesi olarak da yorumlanıyor.
Kılıçdaroğlu'nun İzmir adaylığının kesinleşmesi halinde iktidar partisinin milletvekili adayları ve il yöneticilerinin en büyük argümanları kuşkusuz CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü dönemiyle ilgili şaibe iddialarının belgelerini yayınlamak olacak.
***
Genel Müdür olduğu dönemde kuruma aldığı alet ve cihazların atıl bekletilmesi, İş Bankasına usulsüz para aktarımı, ihale yolsuzlukları, Karabulut soyadını taşıyan yakın akrabalarının birçoğunu işe almak, yaşı küçük torununu sigortalı göstermek gibi birçok iddianın tekrar gündeme gelmesi kaçınılmaz.
İşte tam da bu noktada İzmir'de AK Parti'nin genç bir milletvekili aday adayı Talip Uzun daha Kılıçdaroğlu'nun adı İzmir için geçmeden CHP liderinin SSK Genel Müdürlüğü döneminde birebir uğradığı bir haksızlığı anlatmaya başlamıştı bile.
***
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ederek AK Parti'den milletin vekili olmak isteyen Uzun'un gittiği AK Parti teşkilatlarında yaptığı konuşmalara şahit olanlar, Kılıçdaroğlu mağduru olan bu genci ilgi ile izliyor.
Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ni bitirmiş olmasına rağmen özgeçmişine neden İstanbul'da tekstil işçiliği yaptığını yazdığı merak ediliyordu. Nitekim zaman zaman da bu sualin kendisine yöneltildiğini duydum. Kaymakamlık da dahil bir çok önemli sınavı kazanan Uzun'un SSK'daki müfettişlik sınavı da kazandığı önemli sınavlardan birisiydi. Kaderin bir cilvesi olsa gerek bugün İzmir'den önseçime girerek İzmir milletvekili olmak isteyen Kılıçdaroğlu, Uzun'un sınavı kazandığı dönem kurumun en tepesindeki yöneticisiydi. 28 Şubat'ın acımasız ayrımcılığına maruz kaldığını dillendiren Uzun, SSK'daki sınavı yüksek puanla kazanmasına rağmen mülakatında daha liseyi İzmir İmam Hatip Lisesi'nde okuduğunu söylediğinde kendisine başka soru sorulmadığını ve neticesinde elendiğini hüzünlenerek anlatıyor.
seçime doğru
seçime doğru
CHP doğru adaylar bulmalı
Önseçim ve kontenjan derdine düşmüş CHP önündeki asıl sorunu görüyor mu? Bu seçimlerde İzmir'deki kaleyi elinde tutabilecek mi? Buradaki gücünü koruyabilmek için hangi projeleri belirleyecek, halka ne söyleyecek?
Çok da yıpratıcı bir muhalefet yapamayan CHP genel seçimlerde halkın önüne doğru adaylarla çıkmak zorunda.
Halkın içinden gelen, halkın dilinden konuşan, onların sorunlarını yaşayarak öğrenmiş adaylar...
İzmir'in sanayi ve ticaret dünyasında tanınan, sevilen, iş dünyasının sıcak bakacağı, milletvekili olarak kendisiyle rahatça samimi diyaloglara girmiş adaylar...
Tepeden inme listenin üstüne gelip, özel günlerde bile İzmir'e gelmeyen adaylar değil, kente hizmet verebilecek, bu kentte yaşayan, büyüyen İzmirli adaylar...
Kente hizmet vereceksen, vizyonunu, gelişmişliğini bu şekilde de halkın refah düzeyini artıracaksan, ekonomiyi bilen, reel sektörü tanıyan adaylara öncelik vermek zorundasın. CHP'nin bu tanıma uyan iki vekili var. Alaaddin Yüksel ve Mehmet Ali Susam.
Yüksel bu seçimlerde aday değil. Susam'a gelince, İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu'nun tabiriyle' Esnaf Teşkilatı Kapı Gibi Susam'ın Arkasında'...
Susam hakkında çok şeyler söylendi ama görülen esnaf teşkilatları onursal başkanlarına inancını, güvenini kaybetmemiş durumda. Susam'ın geçen haftalarda yaptığı basın toplantısına yoğun katılım sağlayarak bunu gösterdiler zaten...
Geçen seçimlerde farklı partilerden oda başkanlarının Susam için oy istediğine şahit olmuştuk. Susam, tacirlerin ve sanayicilerin de yakın durduğu bir isim.
CHP'de tartışma, çekişme bitmez. Önseçim ve kontenjan adayları arasında mücadele tüm sertliği ile sürecektir. Ama CHP'nin İzmir'i kaybetme lüksü yoksa esnaf teşkilatını ve iş dünyasını karşısına almaması da gerekir. Genel Merkez'den il yönetimine CHP'de herkes şapkayı önüne koyup düşünmeli.
küpe
küpe
Değişiklikle karşılaşınca, değişen aşk, aşk değildir.
W. Shakespeare