Siyasetin maliyeti

Bir aday tespit süreci yaşadık. Burada önseçim de vardı, parti üst kurullarının belirlemesi yöntemi de.

Demokrasi böyle bir şey. Bizim kurduğumuz ama bizim yaşatamadığımız, bizim gemleyemediğimiz bir sistem.

Ancak bu aday belirleme kargaşası bize gösterdi ki, Türkiye'de artık siyaset yapmak, giderek "maliyeti artan" bir uğraş.

Parasız, pulsuz adamın işi değil.

***

Günün koşulları, siyaseti çok pahalı bir meslek haline getirmiş.

Öncesine dönelim. Sıradan bir ilçe belediye başkanlığına aday olacak partilinin seçim propagandası süresince harcayacağı para 1 milyon TL'den az değil. Beş yıllık başkanlık döneminde toplam olarak bunun yarısını bile almayacak ama bu parayı harcıyor işte.

Milletvekilliği adaylığında da harcanan paralar böyle. Milyonlar, havalarda uçuşuyor. İlanlar, yemekler, araba masrafları, bürolar... Bunları üstüste koyduğunuzda milyon TL bile az.

O yüzden siyaset, elit olmaya başladı ve bu da aslında onu hak eden "cebi delik"ler için hiç de uygun değil.

* * *

Seçim propagandaları başladığında; hep birlikte göreceğiz. Daha ne paralar harcanacak.

"Bu paralar nereden geliyor?", "Bu paralar niçin harcanıyor?" gibi soruları sormak da artık abesle iştigal.

Bunlara alışmak zorundayız.

Ama kendini iyi yetiştirmiş, ülke yönetiminde ehil olmaya hak kazanmış değerler, artık bu camianın çok dışında.

Geçmişin ünlü siyasetçileri içinde işçi vardı, köylü vardı, çoban vardı, sendikacı vardı, esnaf vardı. Tabii işadamı, sanayici, köy ağası da vardı. Bu harman içinde zengin bir siyaset dünyası yaşanırdı ülkede.

Bugün böyle bir şansımız yok.

Mevcuda razı olacağız.

hayattan

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Türkiye'nin 2014 yılındaki evlilik ve boşanma istatistiklerini açıkladı. Evlenmelerde önemli bir değişim gözlenmezken boşanmalar yüzde 4,5 arttı. Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Evlilik ve Aile Terapistliği Programı Eğitim Koordinatörü Psikolog Dr. Özge Alkanat, TÜİK rakamlarına göre, Türkiye'deki boşanmaların yüzde 61,4'ünün, evliliğin ilk 5 veya 10 yılı içinde gerçekleştiğini hatırlatarak mutlu ve uzun evliliğin sırlarını anlatıyor.

Alkanat, boşanmalardaki artışa karşın ikinci veya daha fazla sayıda evliliklerini yapanların, toplam evliliklerin yüzde 12,77'sini oluşturduğuna dikkat çekerek, evlilik kurumuna olan inancın kaybolmadığının görüldüğünü söylüyor.

hayattan

Su ürünleri kaynaklarından ekonomik olarak yararlanmak, sürdürülebilir avcılığın temin edilmesi ve balık popülasyonunun korunması için her yılın belirli dönemlerinde gerçekleşen av yasağı, uygulaması hem ekolojik dengenin korunması, hem de bu ucuz ama değerli protein kaynağından gelecek nesillerin de faydalanması için büyük önem taşıyor. Nisan'da av yasağının başlamasıyla sulardaki doğal kaynakların korunmasına dikkat çeken Kocaman Balıkçılık Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kocaman, Eylül'e kadar sürecek olan dönem içerisinde av yasağından daha fazlasının yapılması gerektiğine değiniyor ve ekliyor:

"Av yasakları denizlerimizi ve balıklarımızı korumak adına alınan bir önlem. Bu dönemde kurallara uymak ve teşvik etmek hepimizin görevi. Şimdiye kadar hep denetimlerin yetersizliğinden yakındık ama balıkçımızın kural dışı avcılığın zararları konusunda bilinçlendirilmesini hep ihmal ettik."

küpe

Güneşe bakarsanız, gölgeleri göremezsiniz.

Sarhoş, gece yarısı bindiği taksi şoförüne:

"İstasyona çek..." dedi.

"Burası istasyon efendim."

Sarhoş, cebinden çıkardığı yirmi lirayı şoföre uzattı:

"Ama, bir dahaki sefere bu kadar hızlı gitme..."

laflama

* Sayın büyüklerimiz, lütfen vatandaşı da insandan sayın!

* Düşünüyorum öyleyse varım diyebilsem keşke. Düşünüyorum, düşünüyorum...İşin içinden çıkamıyorum yahu!

* Oğlunuz "Büyüyünce adam olacağım" derse, aferin dersiniz ama kızınız büyüyünce madam olacağım" derse "Azdın mı sen kızım?" diye bir güzel döversiniz değil mi?

* Ayılana gazoz, bayılana limon. Dayılana kötek oldu mu?

* Beyaz atlı prens sevdasına düşmüş bacım, ben de bir erkek olarak, mini giymiş bir prenses istiyorum ama insanın her istediği olmuyor işte.

İbrahim Ormancı'dan