Bu tablo Çeşme'deki Dalyan'a yakışmıyor
Çeşme'nin bu müstesna köşesi bir iki ciddi hamle ile, Alaçatı'nın fiyakasını bozabilir ve Çeşme'nin yakasındaki ikinci yıldız olabilir.
Hemen belirtelim Dalyanköy özel siteleri, birbirinden cazip restoran ve barlarıyla ilginç bir belde görünümünde.
Hele o ünlü dalyanın kıyılarına demirlemiş yüzlerce irili ufaklı yatlar ve müştemilatı buraları ayrı bir dünya haline getiriyor.
***
Şimdi buradan Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç'a bir uyarı...
Dalyanköy bu eğlence zenginliğinin yanında, ciddi bir yenilenme yolunda.
Eski binalar yakılıyor, yenileştiriliyor. Boş alanlar da değerlendiriliyor.
Ne var ki, bu hay huy içinde inşaata ayrılmış boş alanlar birer çöplük haline gelmiş.
Kovasını, torbasını kapan çöplerini bu boş arsalara döküyor ve böylece ortaya bir pislik çıkıyor.
Bu çirkin görüntü, Dalyanköy'deki bütün boş arsalarda gözlenebilir.
Bu çirkinlik böyle şirin bir kent köşesine hiç yakışmıyor. Hele, Dalgıç gibi titiz bir başkanın kentine hiç mi hiç yakışmıyor.
hayattan
Her yerde şiddet var
Gediz Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu, "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ve uygulama örnekleri" konulu panel düzenledi.
İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi'nde gönüllü olarak görev yapan avukatlar Nilgün Şentuna, Seda Banu Akyüz, Figen Özler Merder ile Seda Gürer'in konuşmacı olarak katıldığı panelde toplumun kanayan yarası kadına yönelik şiddet ele alındı.
***
Avukat Nilgün Şentuna, Dünya Ekonomik Forumu'nun 2014 raporuna göre Türkiye'nin toplumsal cinsiyet eşitliğinde 142 ülke arasında 125'inci sırada olduğunu hatırlattı. Şentuna, "Avrupa'da ve Orta Asya'da bizden daha eşitsiz ülke yok" dedi ve ekledi:
"Rapordaki yerimizi iyileştiremediğimiz sürece şiddetin önüne geçemeyiz. Eşitlik sağlandığı oranda şiddet azalır."
***
Avukat Seda Banu Akyüz,kadınların sadece fiziki müdahalelere maruz kalmadığını, psikolojik, ekonomik ve cinsel açıdan da şiddete uğradığını dile getirdi. Akyüz, kadının eşi dışında çevresinden de şiddet gördüğüne dikkat çekti, çarpıcı örnekler verdi: "Maalesef bazı işyerleri, kadının doğum yapmasına izin vermiyor, çalışmaya devam etmesi anne olmamasına bağlanıyor. Daha işe girişte hamile kalmama şartı arandığını da biliyoruz. Bunlar da cinsel şiddettir."
İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi'nin gönüllü avukatlarından Figen Özler Merder, İzmir'de yılda 20 bin kadının şiddet nedeniyle yargıya başvurduğunu açıkladı. Merder, aile mahkemelerinin son dönemde verdiği tedbir kararlarını şu sözlerle eleştirdi: "Mahkemeler, şiddet mağdurunu korumak için evden uzaklaştırma gibi 6 aya varan tedbirler alabiliyor. Maalesef son günlerde 1 ay, 10 gün gibi tedbir kararları çıkıyor. 10 günlük süre çok komik."
***
Avukat Seda Gürer de kendilerine başvuran kadınlardan örnekler paylaştı. Gürer, aile içi şiddete zannedildiği gibi sadece çalışmayan kadınların uğramadığına işaret etti, şunları söyledi: "Ekonomik ve eğitim durumu yüksek çok sayıda kadın da şiddet yüzünden bizden destek istiyor."
küpe
Denizde sayısız faydalar var ama selamet istersen kıyıda bulursun.
Sadi
günün fıkrası
Çıkmaz
Polonya'da bir çalışma kampında üç mahkum fısıldaşarak konuşuyordu:
Birincisi: "Beni buraya Radak taraftarı olduğum için attılar" dedi.
İkincisi de : "Ben de Radak'a suikast tertiplemek suçundan buradayım" diye ilave etti.
Üçüncüsü tamamladı:
"Bendeniz de Radak'ım efendiler."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.