• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Pınar Karşıyaka’ya kastınız ne? ERKİN USMAN

Pınar Karşıyaka’ya kastınız ne?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17 Ekim 2015, 22:06
İzmir'in basketboldaki gururu Pınar Karşıyaka, perşembe gecesi dünya devi Barcelona ile THY Euroleague'de son derece çetin bir maç yaptı ve müthiş bir zafer kazandı. Karşılaşma saat 21.30'da bitti. Sevinç gösterileri ve TV ve medyaya verilen demeçler nedeniyle yeşil-kırmızılı basketbolcular gece saat 23.00'te Arena Salonu'ndan ancak ayrılabildiler.

♦ ♦ ♦ ♦ ♦

Basketbol Federasyonu Kaf- Kaf'ların zafer sevincini paylaşarak onlara maç takvimi yönünden anlayış göstereceği yerde ligdeki Türk Telekom maçını bir günlük dinlenmeden sonra hemen oynama zorunda bıraktı. Hem de öğleden sonra saat 16.00'ya aldı. Neymiş efendim, TV'nin yaptığı programlara uymak zorundalarmış. Ama F.Bahçe'yi, Darüşşafaka Doğuş'u pazar günü, Anadolu Efes'i pazartesi oynatmayı biliyorsunuz. Kastınız F.Bahçe'ye mi ? Federasyonun genel sekreteri de kim biliyor musunuz, Karşıyaka'lı eski milli basketbolcu Celal Arısan. Taş uzak gelmiyor, anlaşılan.
♦ ♦ ♦ ♦ ♦

Türkiye'nin ünlü bahis şirketlerinden biri Karabükspor ile Karşıyaka arasında oynanacak PTT Birinci Lig maçını kuponlarda Karabük-Pınar Karşıyaka olarak göstermiş. Ne güzel. Futbolcularla, basketbolcuları karşılaştırırsınız. Kim kazanır orasını ben bilmem.

Bir Sevdadır Karşıyaka

Hani Karşıyakalı şair Attila İlhan, "Böyle bir sevda görülmemiştir" diyor ya Orgun çiftinin Karşıyaka sevgisi de öyle birşey işte.

Doğma büyüme Karşıyakalı olan Tijen-Özcan Orgun evde, iş yerinde, sokaklarda ve doğal olarak Karşıyaka'nın bütün maçlarında yeşil kırmızılı formalarını sırtlarından çıkarmıyor.

Karşıyaka'nın simgesi durumuna gelen organların yaşam tarzlarının özeti de şöyle "Bir sevdadır Karşıyaka"

Denizli'den bir horoz öyküsü

Bir Denizli hikayesi ile sohbetimizi bugünlük tamamlayalım:

Bir grup üniversite öğrencisi, araştırma amacıyla Denizli'ye gelip kamp kurmuşlar. Sabah erken saatte, Denizli'nin o meşhur horozlarından biri kampın hemen yakınında en yüksek sesiyle ötmeye başlamış. Çocuklar çok rahatsız. Her sabah aynı olay. sabahın köründe ortaya çıkan horoz, önce dikleniyor, sonra dakikalarca ötüyormuş...

Ekipte ne uyku, ne de huzur kalmış... Sonunda sabırlar iyice tükenince susturmak için horozu kovalamaya başlamışlar. Horoz önde, gençler arkasında farkına varmadan mahalle arasına dalmışlar. Kovalamacayı gören, fakat bir anlam veremeyen yaşlı dede, seslenmiş:

-"Evlatlar hayrola? Bu zavallı horozun peşinden neden koşuyorsunuz? Görmüyor musunuz ki hayvan iyice ürkmüş." -

"Dedeciğim bu peşinden koştuğumuz horoz, sabahın köründe ötmeye başlıyor; kampı ayağa kaldırıyor. Bizde ne uyku, ne huzur. dolayısıyla yakalayıp başını kesmeye karar verdik. Sahibi kimse hakkını veririz."

-"Evlatlarım yazıktır, yapmayın!" demiş güngörmüş ihtiyar. "Denizli horozunun en önemli özelliği güzel, ahenkli ve uzun ötüşüdür. Neden rahatsız olduğunuzu anlayamadım ama bırakın, ben onun sesini keserim, bir daha da rahatsız etmez sizi...

" Bunun üzerine gençler kovalamayı bırakıp, merakla sabahın gelmesini beklemeye başlamışlar.

Ertesi sabah, gençler, belli belirsiz duyulan "gıt gıt gıt" sesleri dışında, horozdan kayda değer hiçbir ses çıkmadığını görünce, şaşkın ve merakları giderek artmış vaziyette dedenin yanına seğirtmişler.

-"Dedeciğim ne yaptın da bu horozun sesini kestin?" Dede gülmüş:

- "Poposuna zeytinyağı sürdüm. Horoz kabararak ötmeye yeltendiğinde, gerisi tutmuyor ki kuvvet alsın... ancak 'gıt gıt' edebiliyor."





Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.