Biliyorum, Türkiye'nin 2. Kurtuluş Savaşı'nın içinde olduğunu söylenince bazıları burun kıvırıyor, abartılı bir yorum olarak değerlendiriyor.
Ancak, taşları üst üste koyduğumuzda savaşın içinde olduğumuz çok net. 3 terör örgütünün saldırıları, Suriye'de Türkiye'yi kuşatmak için terör koridoru oluşturulmaya çalışılması, ABD'nin siyasi ve ekonomik şantaj olarak kullandığı Zarrab davasının ardından dün Norveç'te yaşanan olay açık bir saldırı altında olduğumuzu bir kez daha gösterdi.
15 Temmuz'daki rolü halen aydınlanmayan ve daha geçtiğimiz günlerde Girit'te hedefi Türkiye olan bir füze tatbikatı yapan NATO, bu defa Norveç'te Türkiye'ye açıkça 'düşmanımsın' mesajı verdi. Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tatbikatın düşman tablosuna kondu. Bir füzenin düşeceği yeri bile milimetrik hesaplayan NATO, tabi ki bunu bir subay veya teknisyenin hatası ile yapmadı. Türkiye'ye mesaj vermek için bilinçli yaptı. Bunun bir sonraki aşaması Türkiye'ye doğrudan yapılacak bir saldırı ve işgal girişimidir.
GÖZLER AÇILMALI
Artık, kendi ülkemizde de bunu göremeyen gözlerin açılması gerekiyor. Muhalefet ve bazı kesimlerin, dünyada ülkemize karşı oynanan oyunları içlerindeki Erdoğan düşmanlığı üzerinden değerlendirmekten vazgeçme zamanı geldi. Çünkü, Norveç'teki olay bir kez daha ortaya koydu ki hedef, sadece Erdoğan ve iktidar değil, tüm Türkiye Cumhuriyeti. Bunu artık hepimizin anlayıp bu vatana sahip çıkmamız gerekiyor. Eğer, bugün bütün olamaz ve bölünürsek bundan çok da uzak olmayan bir zamanda koruyacak bir vatanımız kalmayabilir. Durum bu kadar ciddidir. İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un dediği gibi, "Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır..."
BİZ DE ASKER GÖNDERMEYELİM
Türkiye, Norveç'teki çirkin olayı konuşurken NATO'nun patronu ABD'den Türkiye'ye bir tehdit daha geldi. ABD Hava Kuvvetleri Müsteşar Yardımcısı Heidi Grant, bağımsız hava savunma sistemi kurmak için Rusya'dan S-400 füze savunma sistemleri satın alan Türkiye'ye NATO'nun yaptırım uygulayacağını ifade etti. Grant, Türkiye'ye F-35 uçaklarının gönderilemeyebileceğini söyledi. Bence bu tehditlerden sonra artık Türkiye'nin yapacağı bellidir o da NATO'ya artık asker göndermemek, gerekirse ev sahipliği yaptığı NATO tesislerini kapatmaktır, hatta NATO'dan tamamen çıkmaktır.
YERLİ OTOMOBİL İÇİN ÖNCE YERİ SOMUTLAŞTIRALIM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aradığı yerli otomobili üretecek babayiğitlerin ortaya çıkmasının ardından İzmir'de de son yıllarda özlenen bir tablo oluştu. İzmir, iktidarı, muhalefeti ve tüm iş dünyasıyla yerli otomobil üretimine ev sahipliği yapmak için atağa geçti. Henüz yerli otomobilde sıra tasarım aşamasında. Üretim yeri ikinci aşamada değerlendirilecek.
Bu süreçte İzmir'in teklifini soyut çağrıların ötesine taşıyıp çok somut bir hale getirmesi gerekiyor. En önemlisi de böyle bir fabrikanın kurulacağı yeri belirlememiz ve bu tesisin belirlediğimiz bu yere kurulmasının önündeki tüm pürüzleri kaldırmamız şart.
Yoksa, bunu şimdiden yapmaya başlayan diğer kentlerin önüne geçemeyiz. Kimse de milyarlarca dolarlık bir yatırımı İzmir'in kara kaşına, kara gözüne bakıp yapmaz.
