İşyerinde bana tahsis edilen mail adresinden özel yazışmalar yaptığım için işten çıkartıldım. Buradaki maillerimi işverenin okumaya hakkı var mı?
Özel hayatıma karışabilir mi? (İsmi saklı)
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık haberleşme sistemleri de değişiyor. Birbirimize gönderdiğimiz mesajlar yazıdan sese, sesten görüntüye evrildi.
Aynı zamanda işyerlerinde de artık haberleşmek için mutlaka e-mail sistemleri kullanılıyor.
Dolayısıyla her şirket çalışanlarına birer e-mail adresi tahsis ederek işlerle ilgili haberleşmede kullanmasına açıyor. Bunun dışında çeşitli servis sağlayıcılardan elde ettiğimiz kişisel adreslerimiz de bulunuyor.
İKİ ADRES FARKLI
Bu iki adres ayrımını iyi yapmamız gerekiyor. Kişisel adreslerimiz bize ait ve şifresini kendimiz belirlediğimiz adresler.
Burada özel yazışmalarımızı yapabiliriz ve bunun izlenmesi okunması bizim isteğimiz dışında olamaz. Ancak iş yerinin tahsis ettiği e-posta adreslerinin bir amacı bulunuyor. O da işle ilgili konularda kullanmak. Bu noktada işyerinin tahsis ettiği e-mail adreslerindeki yazışmaları kimlerin okuyabileceği ise tartışma konusu oluyor.
Sadece işyeri için kullanılan email adreslerindeki yazışmaları işverenin ya da yetki verdiği kişilerin okuması, özel hayatın gizliliği ile ilgili olmuyor. Bu konuda Anayasa Mahkemesi'nin de bir kararı bulunuyor.
5 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan bu karar ile işyerindeki e-postaların okunup okunmayacağı konusu da açıklığa kavuşturulmuş oldu. İlgili kararda uzun bir değerlendirme yapan Anayasa Mahkemesi işverenlerin iş yerinde kullanılan kurumsal email adreslerindeki yazışmaları kontrol edebileceğine ve bunun da özel hayatın gizliliğini ihlal etmediğine karar verdi.
İki karar değerlendirildiğinde; işverenin kurumsal da olsa çalışanın kullanımına sunduğu iletişim araçlarının ve iletişim içeriklerinin izlenebileceği ve denetlenebileceği yönünde açık bir ön bilgilendirme yapmasının ve bu incelemenin haklı olduğunu gösteren gerekçelerinin olmasının gerektiği anlaşılmaktadır.
BİLGİLENDİRME YAPILMALI
Bu noktada işverenin sizin e-postalarınızı denetleyebileceği ve inceleyebileceği emsal bir karar ile hüküm altına alınmış oldu. Ancak burada işverenini de tüm çalışanları bu konuda uyarması ve e-postaların izlendiği ya da incelenebileceği noktasında bilgilendirme yapması gerektiği kanaatindeyiz.
ASKERLİK SÜRESİ BORÇLANMASI
01.10.1992 işe giriş tarihim. 1994-1995 tarihlerinde yedek subay olarak askerlik görevimi yaptım. Şu an işsizim.
Emeklilik yaşım 53. Yedek subaylıkta 487 gün prim gözüküyor. Bunun 90 günü yedek subay okulundaki günlerde. Askerlik dışında ayrıca 6400 prim günüm var. Emeklilik yaşım öne çekilir mi? Fahri AYÇİÇEK
Askerlik süresinin borçlanılması iki türlü hak sağlıyor. Birincisi prim kazandırıyor. İkincisi ise işe başlangıç tarihini borçlanılan süre kadar geri çekiyor. Ancak işe başlangıç tarihini dolayısıyla yaş şartını geri çekebilmek için askerliğin sigortadan önce yapılması gerekiyor. Sizin askerliği sigortadan sonra yapmanız bu şansı ortadan kaldırıyor. Yedek subay olarak askerlik yapanlar da yedek subay okullarında geçen süreleri borçlanabiliyor.
Ancak asteğmen olarak görev yaptıkları süreler ise onların emeklilik hesabında kullanılıyor.
Askerliği yedek subay olarak yapanlar, asteğmenliğe geçtikleri andan itibaren Emekli Sandığı (4C) kapsamında sigortalı sayılıyor. Dolayısıyla bu süreler emeklilik hesabında kullanılıyor.
Sizin de primlerinize eklenmiş.
Yedek subaylıktan önce SSK'lı olanların işe giriş tarihleri asteğmenlik süresinin 4'te 1'i kadar geriye götürülüyor.
Yani 12 ay asteğmen olan bir sigortalının işe giriş tarihi 3 ay geriye çekiliyor. Yedek subay olup sonra SSK'lı olunmuşsa bu kez farklı hesaplamalar gündeme geliyor. 4C'li oldukları tarih yedek subaylık süresinin 4'te 1'i kadar geriye götürülerek işe başlangıç tarihi olarak kabul ediliyor. Yani burada 3 aylık Fiili Hizmet Zammı uygulanıyor.
Bu noktada sizin de işe başlangıç tarihiniz yedek subaylıktaki Fiili Hizmet zammı dolayısıyla 3 ay geri çekilebilir. Ancak bu durumda işe giriş tarihiniz 01.07.1992 olur. Bu tarihe göre de emeklilik yaş şartınız 53 prim şartınız yine 5600 olarak kalır.
İSTİFAYA İŞSİZLİK MAAŞI
Çalıştığım işimden 15 yıl 3600 gün hakkımı kullanarak ayrılsam ve tazminatımı alsam, aynı zamanda işsizlik maaşına da mürcaaat edebilir miyim? Metin KOÇ
İşsizlik maaşı alabilmenin şartlarıyla tazminat alabilmenin şartları birbirinden farklı. İşsizlik maaşı alabilmek için öncelikle kendi isteğiniz ile ayrılmamanız gerekiyor. Yani istifa işsizlik maaşını engelliyor. Ayrıca prim şartları da bulunuyor. Bahsettiğiniz şekilde ayrılarak tazminat alsanız da siz kendi isteğiniz ile ayrılmış oluyorsunuz. Bu yüzden işsizlik maaşı alamazsınız.