Biraz öteye git
Anlamıyoruz. Anlatamıyoruz. Her şeyi yanlış anlıyoruz. Kör ve sağırız. Birbirimizi anlamamakta nedir bu ısrarımız diye sormak istesem de; cevabımız her kafadan farklı bir sesle çıkacak biliyorum.
Soru anlamını yitirecek ve biz yine tuhaf bir kargaşanın içinde başladığımız noktaya döneceğiz. Bin yıldır aynı seremoni.
Ne dünya, ne de insanlar değişiyor. Yüz yıllardır bitmeyen kavgalar, kargaşa.. Nasrettin Hoca fıkralarının altyazı mizahını hepimiz biliriz. Hocaya bir gece karısı "Yatakta, biraz öteye git" demesiyle yollara düşen hocanın rastladığı bir arkadaşına "Bizim hanıma söyle daha gideyim mi?" esprisinin arkasında acı bir insanlık komedisi yatıyor.. Tüm dünya devamlı öteye gidiyor. Düz yolu çoktan unuttular.
Yön kalmadı.
Teknolojik beyinlerin çılgınlığa varan rotasızlığından, zavallı pusulaların ilkelliğini arar olduk. Biz mi çok büyüdük de, küçülen dünyada yer kapma kavgası içindeyiz.
Bu yolculuk nereye kadar sürecek? İnsan ömrü ortalama kaç yıl ki? Tabiki birileri yaşadığımız gezegene veda ederken, birileri merhaba diyecek ve yine bıraktığımız yerden aynı kavga başlayacak.
DÜNYAYI PAYLAŞAMADIK GİTTİ
Geçen akşam ziyaretime gelen bir arkadaşımla yine bitmeyen bir siyaset kaosu içine daldık. Türkiye son yıllarda nasıl da ağırlaştırılmış bir dünya politikasının içinde sıkıştırılmaya çalışılıyor diye konuştukça konuştuk..
Kendini aşmış medeni milletler diye tanımladığımız, sözde insani değerleri herşeyin üstünde tuttuklarını söyleyen bu ülkelerin, nedir bu zavallı insanlık üzerinde yaptıkları baskılar diye düşünmeden edemiyor insan.. Tüm yazılarımın ana temelinde aynı serzeniş var farkındayım. Dünyayı paylaşamadık gitti.
Bir yayılma politikası aldı başını gidiyor. Medeniyetin iflas ettiği bir dönemin içinde yaşadığımızı artık fark etmemiz gerekiyor.
Binlerce teknolojik rahatlığı önümüze seren o ileri seviyede diye adlandırdığımız, çok sevdiğimiz ülkelerin ruhumuzu çaldığını, yurdumuzu almaya çalıştıklarını ve bizi bize düşürmeye çalıştıklarını ne zaman fark edeceğiz?
Anlamadık gitti. Biz hala elimizdeki iletişim aletlerinin bir üst seviyesine nasıl sahip olabiliriz istekleri içinde, oyalanıp duruyoruz.
Dünyanın dörtte üçü su ve kendi kara parçalarına sığamayan vahşi bir insanlık ordusu her yerde. Sevgi ve barışa izin vermiyorlar.
Hepsi de medeniyet dedikleri kendi içlerinde yarattıkları canavarlara 'dur' diyemiyorlar artık. Okyanusların ötesinden her yere dalıyorlar. Ellerini uzattıkları ülkelerin de, önemi yok. Tek verdikleri mesaj 'Biraz öteye gidin.. Bize yer açın'.. Hayır hiçbir yere gitmiyoruz. Ülkemizden memnunuz. Sevgili canım arkadaşım Nükhet Duru'nun bir şarkısı geldi aklıma 'beni benimle bırak' EVETTT bizi bizimle bırakın. Başka bir şey istemiyoruz sizden.. Canım ülkemin canım insanlarına mutlu bir hafta sonu diliyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.