• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Ayna ayna kim en güzel? FİLİZ ÖZKOL

Ayna ayna kim en güzel?

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01 Temmuz 2017, 20:00

Bildiğimiz bir masal. Kötü kalpli kraliçe aynaya sorar, "Söyle sevgili aynam kim bu yeryüzünde en güzel ?"
- "Tabii ki sizsiniz kraliçem.
Sizden daha güzel yok." Oysa aynada, kraliçe de bilir ki, dünyada en akıllı en güzel diye bir şey yok.
Karşılıklı aldatmacalar yüzyıllardır var, hem de insanoğluna "bile bile lades" dedirtecek kadar acı bir gerçek.
Kendimizi hissettiğimiz gibi görmek için paramız varsa koca bir servet, aklımız varsa en güzel kurnazlıkları, gücümüz varsa en büyük kuvvetleri kullanıyoruz.
Tek sihirli kısacık cümle için "Sen çok iyisin".

KİRLİ ÇAMAŞIRLAR

Nereden geldi bu konu aklıma diye düşünenler olabilir. Benim aklımdan çok, hayatın felsefesi konusu, sizin aklınıza neler getirecek diye düşünelim hep birlikte...
Deliler gibi çalışıyoruz. Gecemiz gündüzümüz birbirine karışıyor.
Muammalı bir hayat düzeninde koşturmaca bir belirsizliğin içinde aradığımız ne?
Tv'ler bize iyi ve kötü yansımaların en somut örneği aslında.
Şu vazgeçemediğimiz paparazzi programları..
Masa başı sohbetlerimiz..
Sataşmak için çevremizde; dişe dokunan ne kadar konu varsa, sandık sepet karıştırarak zavallı insanların tüm kirli çamaşırlarını ortaya dökme becerimiz.
Tabii bu arada, kendi sırlarımız meydana çıkacak diye, korkan panik hallerimiz.
Mangalda kül bırakmayan filozof tavırlarımız..
Bilgimizle karşımızdaki kişiye geçit vermeyişimiz..
Sıramızı kimseye kaptırmamak adına attığımız taklalarımız.
Güçsüz kalma korkusuyla uykusuz geçen gecelerimiz.
Aşklarımız, sevdalarımız, entrikalarımız, kıskançlıklarımız, tuhaf hallerimizle aynaya hala " kim daha güzel" diyen yüzsüzlüğümüz.
Herkes kadar güzeliz, çirkiniz, deliyiz akıllıyız, aptalız, sabırlıyız, çılgınız v.s.

SENKRONSUZ ORKESTRA

Sadece aynı anda, aynı duygularla hareket etmiyoruz.
Senkronsuz bir orkestra gibiyiz.
İstediğimiz melodiyi bulup koro halinde söyleyinceye kadar, birbirimizle savaşmaya devam edeceğiz. Galiba çok zor olacak.
Yüzyıllara dayanan bir insanlık tünelinde yol alıyoruz. Zaman dilimlerimiz çok farklı.
Gelelim günlük yaşantımızda biz hanımların aynayla olan serüvenine. Niye bu kadar kendimizle uğraşırız diye bir araştırma yapayım dedim de, psikologlar, sosyologlar derken bilgiler iç içe girdi ve ben içlerinde kayboldum, sonunda pes ettim. Açıkcası; altından kalkamadım.
Anladım ki, güzel ve genç kalmak kadınların vazgeçemediği bir tutku.. Yaşlanma korkusu en çok biz kadınları etkiliyormuş.
Siz hiç 70 yaşında bir teyzeyle (çok özür dilerim, artık günümüzün kadınına nine kelimesini yakıştıramadım.) 20 yaşında bir delikanlıyı sarmaş dolaş gördünüz mü? Böyle bir manzarayla karşılaştığınız zaman, en fazla torunudur deriz.
Aksini iddia eden varsa, buyrun hodri meydan.

AŞK MUHABBETİNDE

Fakaaaatttt !.. Yetmişlik bir dedeyle, yirmilik bir genç kızı aşk muhabbetinde eminim hepimiz görmüşüzdür ve birkaç hayret nidasıyla hemen olaya adapte olup; "Ne yapalım olur böyle şeyler" deyip geçmişizdir. ( Geçmişte Halis Toprak olayı gibi) Eeee bu durumda kadınların yaşlılık ve aynayla teşrik-i mesaisinin bitmemesinin altında bayağı mühim nedenler var.
Depresyonik durumlar sebebiyle, kadınlığını anneliğini ev ve iş halini otomatiğe bağlayıp, yaşlılık toksinini atma muhabbetlerinde kaybolmaya hazır kadınlarımızın, kurtarıcı melekleri şu estetikçilerimiz iyi ki varlar.
Onların sayesinde birçok erkeğin başı ağrımaktan kurtuluyor. Tüm kadınlar aynı tornadan çıkmış gibi gezebilirler. Bence hiç sakıncası yok. En azında birbirlerine kıskançlık duygusu beslemezler.
Onun ağzı, şunun burnu diye kıyaslama yapmazlar. Nasıl olsa doktorları aşağı yukarı aynı.
İstanbul Nişantaşı caddelerinde dolaşanlar bilir. Gün içinde en az birbirinin kopyası yirmi güzel kadına selam veriyorum. (Yok aslında birbirimizden farkımız ama ben; Aylayım, Sedayım, Mineyim, Nilgünüm lütfen karıştırmayın durumlarında)).

İYİ Kİ İZMİRLİYİM

Bu cesur kadınlarımızı için için takdir etmiyor da değilim. Kim korkar bıçaktan durumunda, her tarafları delik deşik, çıplak soyundukları zaman zannedersiniz ki; gözü dönmüş bir katilin elinden zor kurtulmuşlar misali olsalar bile; benim canımı sıkan, bu olayı gereğinden fazla ciddiye alan bir zümre.. Eğer herhangi bir ünlü Dr. adını bilmiyorsanız ve vücudunuza bıçak değmemişse size tuhaf bakıyorlar... Çağdışı ve garipsinizdir.. .. Ben bu piyasada, İzmirli olmanın avantajını tepe tepe göğsümü gere gere kullanmadım desem yalan olur.
"Sizin doktorunuz kim' dedikleri zaman gururla "Ben doğalım, İzmirliyim" diyorum.
(İzninizle biraz övüneyim) Evettt son bir kez daha soralım bakalım aynamıza, "Ayna ayna kim en güzel??" Tabii ki İzmirli.... İyi ki varızzzz..
Biz İzmirli kadınlar...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.