Ülkemizde kitap okuma alışkanlığının yetersiz olduğunu maalesef ki veriler ortaya koyuyor. TUİK verileri Türk insanının kitap okumaya günde sadece 1 dakika, TV izlemeye 6 saat, internete bağlanmaya 3 saat ayırdığını gösteriyor. Daha vahimi ise ülkemizde kitap okumak, ihtiyaç listesinin 235'inci sırasında yer alıyor.
Dünyada en fazla kitap okuyan ülkelerin başında Fransa ve İngiltere, ardından Japonya, ABD ve İspanya geliyor. Dünyada 180 ülke arasında Türkiye 140'ıncı sırada yerinde sayıyor. Ne kadar üzücü ve içler acısı bir durumdayız!Güya uluslararası rekabetten söz ediyoruz.
AİLE ÖRNEK OLMALI
Kitap okuma alışkanlığının temeli ailedir. Çocuk anne babayı kitap okuyarak görmelidir ki aileyi örnek alsın. Ardından okulu sayesinde çocuk kitap okumanın faydalarını, bilginin gücünü öğrenerek kitap okumanın bir gelenek ve kültür haline dönüştürmesi sağlansın...
Toplum olarak bir dönüşüme girerek, hem ailelerin hem de okulların yeni eğitim ve öğretim döneminde kitap okuma sevgisinin daha etkili bir şekilde aşılanması şart.
Gelişmiş ülkelerin farkı, kitap okuma alışkanlığı sayesinde ortaya çıkıyor. Bilginin gücünü her açıdan ortaya koyuyorlar. Ülke olarak gelişmiş ülke statüsüne ulaşmak istiyorsak, ülkemizde kitap okuma alışkanlığı için topyekün bir seferberliğin başlatılması gerekiyor. Devletimizin buna öncülük etmesi hatta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un bu konuda çağrıya çıkması eminim ki toplumsal bir dönüşüm hareketini başlatacak ve farkındalık oluşturacaktır.
KÜTÜPHANELER KURULSUN
Öte yandan her mahallede güzel bir kütüphanenin oluşturulması ve bu kütüphanelerin sürekli açık tutulması sağlanabilir.
Mesela Norveç'te kitap yayınlarsanız, devlet kitabınızın 1000 kopyasını ülkedeki kütüphaneler için satın alıyor. Böyle bir uygulamanın ülkemiz için de başlatılması ve yerel yönetimlerin bu konuya odaklanması sağlanabilir. Devletin bu desteği üretici olan yazarlar için de oldukça memnun edici olacaktır.
'Pozitif Etki' ve 'İş Dünyasında Başarı İçin Astların ve Üstlerin Rolü' adlı iki kitabın yazarı olarak diyebilirim ki, kitap yazmak çok zor ve oldukça emek istiyor.
Tecrübe, gözlem, çok okumak ve çok araştırmak gerekiyor. Fakat eser okuyucu ile buluştuğunda yorgunluk kalmıyor.
Türkiye'nin gelişmekte olan ülke statüsünden çıkıp, gelişmiş olan ülke konumuna ulaşmasının, refah içinde yaşamasının tek yolu bilim ve eğitimden geçiyor.
Kitap okuyarak kültürlü bir toplum olmaktan başka çaremiz yok. Jonathan Swift'in dediği gibi 'Dünyayı yöneten kalem, mürekkep ve kağıttır.' Bu yüzden Türkiye'de okuma seferberliği başlatılmalıdır.