İzmir'de Değişim Liderleri Derneği'nin düzenlediği "Şehrimin Kadınları" etkinliğine moderatör olarak davet edildim. Motivasyon ve ilham söyleşilerinin yapıldığı etkinlikte benim, Prof. Dr.
Meltem Onay'ın, Burcu Kanber'in ve Gizem Erkal'ın konuşmalarından etkilenen gençleri görünce "bir kişinin daha kalbine dokunmanın ve ilham vermenin" keyif ve mutluluğunu yaşadık. Organizasyonda beni en çok etkileyen ise pırıl pırıl üniversiteli genç kızlarımızın gözlerindeki ışıltıydı.
Değişim Liderleri Derneği, "Kadınların iş yaşamı, ülke yönetimi ve yakın çevrelerinde daha etkin katılımcı bireyler olmalarını destekleyerek, ekonomiye ve topluma önemli ve pozitif katkılar sağlamaktır" vizyonu ile yola çıkarak, sosyal bir sorumluluğu yerine getirdi.
Etkinlikte, azimli, kararlı, üretken ve topluma katkı sağlamak isteyen ve bunun için çırpınan gençleri gördükçe gururlandım ve onların ellerinden tutmamız gerektiğini düşündüm.
Çünkü toplum yararına çalışmak ve üretmek isteyenlerin elinden tutmak toplumsal bir sorumluluktur.
KADINLARA YER VERİLMELİ
Türkiye'de kadınlar iş dünyasında ve siyasette daha çok yer bulmalıdır. Toplumsal bir sorun olan ve sırf kadın olduğu için iş dünyasında üst düzey pozisyonlara getirilmeyerek cam tavana takılan çok kadın var. Değişen ve dönüşen dünyada bunları artık aşmamız lazım. Beyler biraz yol verin!
Öte yandan Türkiye'nin rotasını çizen siyasette de kadınlara daha çok ihtiyaç var. Başta iş ve siyaset dünyası olmak üzere, her platformda kadın sayısının belli bir oranla standarda bağlanması gerekiyor.
Tarihe damga vuran, Türkiye tarihinin yönünü değiştiren birçok kadınımız var.
Hayme Hatun, Nene Hatun, Fatma Seher Erdem (Kara Fatma), Latife Hanım, Halide Edip Adıvar, Sabiha Gökçen, Safiye Ali, Süreyya Ağaoğlu, Filiz Dinçmen, Benal Arıman, Prof.Dr. Türkan Akyol ve daha nice güçlü kadınlar... Ve bundan böyle de ülkemizde tarihe damgasını vuracak daha nice kadınlar çıkacak!
ASIL HAMMADDEMİZ ANNEDİR
Bunun için üretmek isteyen kadınların elinden tutmalı, onlara destek olmalıyız.
Allah kadınları öyle güçlü yaratmış ki, kadınlar aynı anda birçok şeyi düşünebilir, organize edebilir, her türlü zorluğun üstesinden gelebilir. Kadının elinin değdiği her şeyden mucizeler çıkabilir. Yeter ki kadınlara imkan verilsin.
Ülkemizin gelişmiş bir ekonomiye ulaşmasında şüphesiz en büyük faktör "insana" düşmektedir. İnsan kaynağının nitelikli ve ehil olması her şeyden önce hamurunun düzgün olmasına bağlıdır.
Bu hamurun hammaddesi ise kadındır, annedir. Medeniyet de ülkemiz de annelik gibi kutsal bir görevi üstlenerek "insan yetiştiren" kadınlar sayesinde gelişecektir.
Bunun için kadın gücünden yararlanmalı, tüm platformlarda kadının daha çok yer alması sağlanmalı, üretmek isteyen kadınların elinden tutulmalıdır.