Geçtiğimiz günlerde YKS sonuçları açıklandı. Sonuçlar içler acısı. Soru sayılarına göre ortalamalar diplerde. Türkçe 16.179, sosyal bilimler 6.003, temel matematik 5.642, fen bilimleri 2.828 ortalama.
Gençler bu sonuçlarla nasıl bir nesil inşa edecek ve miras bırakacak? Aslına bakarsanız bunun sorumlusu çocuklar değil aileler. Ailelerin özverili olmamasından kaynaklanıyor. En ucuz bilgi edinme yöntemi olan kitap okumak varken, aileler dizi izlemeye devam etsin!
İşe uygun, yeterli ve yetenekli kişilerin seçilmesi, süreçleri başarıya dönüştürmektedir. Her işin gerektirdiği şartları belirlemek, kriterleri tanımlamak, objektif seçimler yapmak için en önemli adımdır. Eğer ki yönetmelik ve mevzuatlarda iş analizleri, görev tanımı, işe alım süreçleri, mülakat stratejileri tanımlanırsa kayırmacılığın da önü kesilmiş olur. Kurumsal yapılarda ve gelişmiş ekonomilerde bu tanımlamalar dikkat çekmektedir. Yani İnsan Kaynakları Sistemleri tanımlanmıştır.
BİLGİYE YATIRIM
Öte yandan toplum olarak bilginin gücünden yararlanarak gelişmeye kucak açmak gerekir. Benjamin Franklin'in dediği gibi "bilgiye yapılan yatırım en yüksek karı getirir." Bilgi çağında olduğumuz bir yaşantıda, bilginin gücünün ön plana çıktığı teknolojiye yapılan yatırımlar yüksek gelir getiriyor. Ülkemizde binlerce yetenekli ve yetkin insan var. Bu yeteneklere fırsat verilmesi çok kıymetli. Bu anlamda özel sektörü daha rasyonel buluyorum. Özel sektör yeteneği bulma açısından daha başarılı. Çünkü patronlar şirketlerin menfaatini düşünecek, işe yarayacak, şirketlerini ileri taşıyacak, üretecek ehil çalışanlar istiyor. Bu kapsamda kriterler koyuyor. "Kapasiteli olmayan şirketimde olamaz" diyor ilanlarında. Bir de para kazanmaktan çok probleme odaklanmayı tercih ediyorlar. Dünyanın marka şirketleri bu yöntemi uyguluyor.
BAŞARIYI GETİRİYOR
Probleme odaklanmayı seçiyorlar. Böylece problemleri aşabilecek ve kendilerine fikir verecek kişileri tercih ediyorlar. Mesela Google "dünyadaki bilginin düzensiz olduğu" fikriyle yaklaşıp probleme ve çözüme odaklanmış. Bu günlere gelmiş. Tesla benzinli arabaların çevreyi kirlettiğine ve elektrikli araçlara ihtiyaç duyulduğuna inanmış.
Demek ki bir sorunun nasıl çözüleceğine odaklanmak başarıya imkan sunuyor. Çevremizde ve ülkemizdeki problemlere odaklanmak ve bunlar için çözümler üretmek toplumsal bir sorumluluk olacak. Aslında herkes kendine şu soruyu sorsa her şey bambaşka olabilir. Ben ülkem için ne yapabilirim?
Bu problemi ben nasıl çözebilirim? Böyle yaklaştığımızda eminim ki ülkemiz çok daha iyi günler görecek.