Ülkemizde ticaret hayatında karşılaşılan en büyük sıkıntı usulsüzlüktür... Birçok sektörde, kısa vadeli amaçlar uğruna çeşitli kurnazlıklar ve etik dışı yollara başvurularak ülke ekonomisine zarar veriliyor. Kısa vadede günü kurtarmaya çalışan sözde girişimciler, ülkemizin adeta altını oyuyor.
Devletin onca teşviği, desteği varken, ahlak dışı yollara başvuran kişileri anlamakta zorlanıyorum. Dürüstlükle, çalışkanlıkla ve emek harcanarak yapılan hangi iş karşılıksız kalır ki!..
Dijital dönüşümün yaşamın her alanına dahil olması, ticari hayatta da birçok yenilikleri beraberinde getiriyor. Resmi Gazete'de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile e-belge ve e-defter uygulamalarının kapsamı genişletilirken, yeni e-belgeler de hayata geçiriliyor. Yıllık 5 milyon ciro yapan şirketler ebelge ve e-deftere tabi olacak. Böylece yıllık 2 milyar tasarrufun sağlanması öngörülüyor. Avukatlar, mali müşavirler ve serbest çalışan doktorlara e-serbest meslek makbuzu zorunlu olacak. 22 milyar belge elektronik ortama taşınırken, 300 bin ağacın kesilmesi de önlenmiş olacak. Yeni düzenleme sayesinde yanlış beyanda bulunan şirketlerin de önü kesilmiş olacak.
YENİ UYGULAMA 1 OCAK'TA
Kayıt dışının en fazla görüldüğü tarım sektöründe, sebze ve meyve ticareti yapan tüccar ve komisyoncular içinde 1 Ocak 2020'den itibaren e-defter uygulamasına geçilecek. Kademeli olarak mükellef sayısı arttırılıp gelecek yıl e- belge ve e-defter uygulamalarını kullanan mükellef sayısının 140 binden 300 bine ulaştırılması hedefleniyor.
Vergi, ülkeler için ekonomik manada nefes almaktır. Büyüme odaklı bir yapı için vergi sistemi çok önemlidir. Çağdaş vergi sistemlerinde ödeme gücüne göre (kazanç) verginin düzenlenmesi ve vergilemede adalet ilkesi önem taşır. Fakat bu uygulamalarda yeterli denetim sistemi kurulmadığı takdirde, kayıt dışı ekonomi devam edecektir. Bu yüzden ticaret yapan mükelleflerin dijital kayıtlarının tutulması ve takip edilmesi önemlidir.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE ÇÖZÜM
Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektöründe yapılan faiz indirimi tüm kesimleri memnun etti. Özel ve kamu bankalarının konut faiz oranını indirmesi ev satışlarını arttırdı. Son yıllarda ev satışlarında yaşanan durgunluk göz önüne alındığında, faizlerin düşürülmesi ev hayali kuran vatandaşları çok sevindirdi. BDDK verilerine göre, konut kredi stoku 190 milyara yaklaştı.
İnşaat sektörü, ülkenin geleceği açısından en kritik noktayı oluşturuyor. Tüm sektörlerin kaldıracı olarak tanımlanan inşaatın özerk bir yapıda ve yasal olarak ayrı bir statüde yer alması bekleniyor. İnşaat şirketlerinin en büyük sorunu hammadde maliyetidir. Özellikle hammaddelerin devlet himayesinde olması, işlerin tek elden yürütülmesi açısından bir çözüm olabilir. Yabancı yatırımcılar açısından da büyük potansiyeli olan ülkemizde, kentsel dönüşüme çok ihtiyaç var. Ülkemizdeki deprem riski de göz önüne alındığında, inşaat sektöründe radikal bir dönüşüm gerekli. Ekonomik refahın önemli göstergelerinden sayılan inşaat sektörünü mutlu etmek, ekonominin ve vatandaşın mutluluğu demektir.