Çalışma hayatını verimlilik ve başarı açısından incelediğimizde ortak bir payda ortaya çıkıyor: Yönetim anlayışı... Yönetim anlayışı ülkelerin gelişme düzeyini direkt etkiliyor. Gelişmiş ülkelerin uyguladıkları yönetim modellerinin başarıyı ne kadar arttırdığına şahit oluyoruz. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yöneticiler nedense profesyonel standartlarda yönetim uygulamaları yapamadıkları için çeşitli sorunlar yaşıyor.
Bunun en büyük sebebi ise yöneticilerin büyük çoğunluğunun bu alanda eğitim almaması olarak karşımıza çıkıyor.
Yöneticilik yapacak olan kişiye bir görev tebliğ ediliyor ve bunu profesyonel olarak uygulaması bekleniyor. Yani -deyim yerindeyse- iş oldu bittiye getiriliyor.
Halbuki her iş ve görev bir uzmanlık gerektirir.
YÖNETME SANATI
Yönetime bilimsel ve uygulama açışından baktığımızda bir sanat olduğu ortada. Çünkü hayatta en zor şeyin insan yönetmek olduğu bir tarafa, yüksek bütçeli işleri yürütmek ve kurumları temsil etmek hiç kolay bir iş değil. Bu yüzden iş süreçlerinde tam kapasite çalışmak, verim almak için yöneticileri geliştirmek ve eğitimlerle desteklemek en temel kural olmalı. Liderin görevi sadece kâr hedeflerine ulaşması değildir. Küresel düşünmesi, ekibine koçluk ve mentorluk yapması, problem çözme becerisini ve yaratıcılığını artırması, krizleri fırsata çevirmesi, vizyonunun geniş olması, motivasyonunu içerden oluşturması liderin en önemli özelliğidir. Bu özellikleri uygulamaya dökmek yetkinlik ister. Bu yüzden yönetici alırken veya atamasını yaparken yönetici aday programı, yönetici geliştirme programı gibi eğitim programlarına tabii tutulması gerekir. Özel ve kamu sektörüne yıllardır liderlik eğitimi veren bir uzman olarak şunu net olarak söyleyebilirim ki eğitimler iş ve personel başarısını yüzde 75 oranında artırıyor.
Öte yandan yöneticinin karnesi: çalışanın başarı veya başarısızlığıdır.
UYUM VE KOORDİNASYON
Öte yandan iş hayatında kaptan yönetici olsa da 'büyük başarılara imza atmak' çalışanların elindedir. Türkiye gibi güçlü tarihi olan ve dünya tarihine iz bırakmış bir millet olarak atalarımızdan aldığımız bayrağı layıkıyla sürdürmek, ilerleyen gelişen bir millet olmak için iş dünyasında görev yapan herkesin önemli görev ve sorumlulukları vardır. Bir işi yaparken alınan ücrete göre ölçümlemek bence doğru değildir. Bir insanın görevini ifa etme şekli, aldığı ücretin değil karakterinin yansımasıdır. Tek çıkış yolumuz ise değişen, gelişen ve dönüşen dünyada ülkemizi bir adım daha öne çıkarmak için özveri ile çalışmaktır. Mış gibi yapmak sadece bir kaçıştır. Çalışan ve yöneticiler bir elmanın iki yarısı gibi uyum ve koordinasyon içinde olursa başarı gelecektir.