• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Sesimi duyan var mı? GONCA ELİBOL

“Sesimi duyan var mı?”

gonca.elibol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26 Ocak 2020, 22:06

Bir umut için söylenen bu acı söz...
İnsanın içini acıtıyor? Umutla bir cana ulaşmak bir ses duymak...
Elazığ'da yaşanan 6,8 şiddetindeki deprem ülkemizi yasa boğdu. İçimiz acıyor. Kelimeler üzüntümüzü anlatmaya yetmiyor. Tek kelime ile "çok üzgünüm".
Ölenlere rahmet, yakınlarına ve milletimize sabır diliyorum...
Deprem bölgesinde devlet yetkililerimiz, ilgili kurumlar, STK'lar canla başla çalışıyor. Türk Milleti seferber oldu, her bölgeden yardımlar deprem bölgesine ulaştırılıyor. Bu kötü günlerde depremzedelerin acılarını bir nebze de olsa hafifletmek ve güven vermek için Çevre ve Şehircilik Bakanının açıklamaları çok önemliydi. Bakan Murat Kurum felaketin yaralarını saracaklarını, en az mağduriyetle bu kötü süreci atlatacaklarını ve vatandaşların müsterih olmalarını söyleyerek depremzedelerin acılarını hafifletmeye ve kendilerini güvende hissetmelerini sağlamaya çalışıyor.

DEPREM DEĞİL BİNALAR ÖLDÜRÜYOR
Ülkemiz büyük fay hatları nedeniyle deprem riski ile her an karşı karşıya.
Uzmanların söylediği gibi "deprem değil, binalar öldürüyor". Elazığ depremi binalara ilişkin birçok gerçeği gün yüzüne çıkardı. Ülkemizde yasal düzenlemeler olsa da bunun yeterli olmadığını ortaya koydu. Bazı kötü niyetli müteahhitler yasaları çiğnemek için illa bir yol buluyor.
Umuyorum en ağır cezaları alırlar.
Devletin ilgili kurumları ile yerel yönetimlerin bu konuda çok sıkı çalışması, sıkı denetim yapması, göz açtırmaması gerekiyor. Çünkü can gidince geri gelmiyor ve hiçbir şey candan kıymetli değil.
Depremden zarar gören yine vatandaş oluyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu yüzden başta vatandaşlar binalarının güvenli olup olmadığı yönünde sorgulama yapmalı. Bu konuda Bakan Murat Kurum vatandaşların Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine müracaat edebileceklerini belirtti. Güvenlik için imarın affı olmaz.
Yaşadığımız evlerin çocuklara, torunlara mezar olmaması için gereken tedbirler şimdiden alınmalı.

DASK HER YIL YENİLENMELİ
Dikkat edilecek en önemli konulardan birisi deprem sigortası. DASK'ın sadece banka kredisi kullanılan binalar için değil tüm binalar için zorunlu tutulması sağlanmalıdır.
İlaveten mülkün tamamının teminat altına alınması için konut paket sigortası yaptırılması önemlidir. Her yıl düzenli olarak DASK yenilenmeli. Vatandaşlar kentsel dönüşüme pek yanaşmak istemiyor. Çünkü her ne kadar birtakım destekler sağlansa da müteahhitlerin maliyetler için para istemesi, maddi gücü olmayan insanlar için caydırıcı oluyor. Bu da riskli binalarda oturmayı getiriyor. İşte bu noktada her iki tarafın mağduriyetini önleyici yeni bir formül bulunabilir. Zaten depremin yıkımlarının devlete verdiği maddi zararı düşündüğümüzde yeni bir formülün bulunması gerekliliktir.
Öte yandan uzmanlar bina yapımında "inşaat mühendisleri, mimarlar, jeoloji mühendisleri, jeofizik mühendisleri ve şehir planlamacılarının" ortak çalışması gerektiğini, yasal olarak birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguluyor. Bu ortak çalışmalarla depreme dayanıklı binalar yapılacağı belirtiliyor.
Deprem ülkemizin en önemli gerçeği, yeni felaketlerin önüne geçmek için ivedi tedbirler alınması şart. Sadece devletin değil herkesin duyarlı ve bilinçli olması gerekiyor.
Deprem gerçek, hayat devam edecek...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.