Uzaktan çalışmanın iş dünyasına getirdiği değişimler
Dünya genelinde pandeminin etkileri iş yaşamını yeniden yapılandırmaya devam ediyor. Dijital dönüşümle gelen yeni düzen, inovatif olmayı zorunlu kılıyor. Sosyolojik ve psikolojik değişimler iş dünyasında yeni başlangıçlara neden oluyor. Artık tüketici davranışlarının ve beklentilerinin yeni boyutları ile pek çok sektör üretim stratejilerini, hizmet modellerini, kurumsal hedeflerini, ticari bağlantılarını revize ediyor ve yeni yollar deneme cesareti gösteriyor. Yeni dönemde global değişimleri insan, çevre ve toplum yararı üzerine kuran şirketlerin şanslı olduğu açıkça görülüyor.
Pandemi ile öğrendiğimiz yeni uygulamalar pek çok şirket için artık kalıcı hale dönüşüyor.
Özellikle uzaktan ve hibrit çalışma modellerinin avantajlarını yaşayanlar bu sistemin kalıcı olmasını istiyor. Ancak uzaktan çalışma sisteminde, her şirketin verim sağlayabileceğini düşünemeyiz. Çünkü bu çalışma şekli birçok bileşene sahip olmayı gerektiriyor. Yani işin kapsamı, faaliyet alanı, kurum kültürü, teknolojik alt yapı, insan kaynağı niteliği, yönetim stratejileri, liderlik modelleri ve özellikle insan kaynakları politikalarının buna uygun olması gerekiyor.
Zaten bu sistemi tercih eden büyük ölçekli kurumsal şirketlerin genellikle bilgi ve teknoloji üreten şirketler olduğu görülüyor.
REVİZE EDİLEN KRİTERLER
Uzaktan çalışma, çalışanın gözetim altında olmadığı bir çalışma şeklidir.
Pratikte kollektif iş kültürünün bireysel iş kültürüne dönüştüğünden, çalışanın iş disiplinine, güçlü yetkinliklere ve niteliklere sahip olması önem taşıyor. Ayrıca bu çalışma sisteminde, iş planı ve verimlilik için yöneticinin etkin liderlik becerilerine sahip olması, işlerin aksamaması için yönerge ve prosedürlerin açık bir şekilde tanımlı olması ve ilaveten performans kriterlerinin de revize edilmesi gerekiyor.
Mekândan bağımsız olan uzaktan çalışma şekli, beraberinde küresel insan kaynağına erişimi de kolaylaştırmış oldu. Artık şirketler dünyanın bir ucundan rahatlıkla personel bulup çalıştırabilir noktaya geldi. Pandemi ile hayatımızda rutinleşen dünyanın her yerinden düzenlenen online zirve, çalıştay ve eğitimlerde bu konularla ilgili epey veri paylaşılıyor, bilgiler aktarılıyor.
İK yöneticileri, uzaktan ve hibrit çalışmaya istinaden yetkinliklerin değiştiğini belirtiyor. Ortak yetkinliklere bakıldığında, çalışanların birkaç konuda uzman olması, güvenilir, hızlı, donanımlı, teknoloji kullanabilmesi, sorumluluk alabilen, dayanıklı, esnek, mühendisin iletişim becerisinin ön plana çıktığı, iletişimcinin ise mühendis bakış açısına sahip olması isteniyor. Küresel yöneticilerin yüzde 79'u çevikliğin öne çıktığını belirtiyor. Bazı işverenler tam zamanlı çalışan yerine, danışman gibi hizmet verebilecek kişilere daha sıcak bakıyor. Bu hızla büyüyen GİG ekonomisini öne çıkartıyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR HEDEFLER
Pandeminin en büyük öğretisi şüphesiz sürdürülebilirlik. Artık başta kurumsal şirketler olmak üzere kurumlar, sürdürülebilir kalkınma hedefleri üzerine stratejik planlarını ve sistemlerini dönüştürüyorlar.
Büyük şirketler bu alanda çalışma yaparken, pandemi etkisiyle ekonomik krizi derinden hisseden KOBİ'ler ise maliyetler ile mücadele etmeye çalışıyor. Ekonominin bel kemiği olan KOBİ'lere çeşitli teşvikler sağlansa da içinde bulunduğumuz süreçte en büyük beklentileri giderlerin azalmasıdır.
Ayrıca teknoloji altyapısının güçlenmesi ve inovatif üretim yöntemlerine dönüşebilmek için bilgi sermayesi gereklidir. Ekonomik performansın artması, büyüme ve kurumsallaşabilmesi için danışmanlık desteğine ihtiyaçları var. İşbirliği sağlayabilmek adına pandemi sürecinde işletme ve idari danışmanlık faaliyeti yürüten firmalar, pandemi desteklerinden yaralanamadığı için etkin hizmet yürütemediler. Vergi kanunlarına ilişkin düzenlemenin yapıldığı günlerde danışmanlık hizmeti yürüten bu firmaların çarpan etkisiyle fayda sağlaması adına yeni düzenlemelerde teşvik beklenmektedir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.