Dünya genelinde teknoloji şirketleri hızla büyümeye devam ediyor.
Hepimizin bildiği Apple, Microsoft, Alphabet (google), Amazon, Tesla, Meta ve Taiwan Semiconductor Manufacturing Company (TSMC çip üreticisi) şirketlerinin her biri alanında lider konumda.
Bu teknoloji şirketleri "en hızlı büyüyen, hızla ilerleyen şirketler" unvanını korurken, tüketicilerin memnuniyeti ve hizmet kalitesini artırmak adına gerçekten tüketicinin nabzını da çok iyi tutuyor. Günlük yaşantımızda teknoloji öyle bir hal aldı ki, geriye dönüp bakıldığında insan hayrete düşüyor.
Teknolojik imkanlar insanı kendinden bile daha iyi tanır hale geldi.
Anketler, uygulamalar, şaşırtıcı boyutta. "Evde çay bitti" dediğimizde akıllı telefonumuz çay reklamını önümüze getiriyor, ki bu örnek bile artık demode oldu.
Yakın gelecekte beş duyu organımız ile hissedebileceğimiz yeni teknolojiler hayatımıza girecek... Bununla ilgili çok önemli çalışmalar var.
İlerleyen günlerde bu konuyu da kaleme alacağım.
Beş duyu organımızı kullanarak uygulayacağımız teknolojiler hayatımıza girdiğinde hayat çok başka olacak. Hayali bile çok heyecan verici...
İNANMADAN BAŞARI GELMEZ
Dünya böyle bir rota izlerken, teknoloji yatırımlarını artıran şirketler ve devletler haliyle çarpan etkisiyle karşılığını alıyor.
Sıklıkla vurguladığım gibi "ne iş yaparsak yapalım teknolojiyi merkezimize almak zorundayız." Bu yüzden teknoloji tüketen değil, teknoloji üreten bir millet olmamız çok önemli.
Bunun yolu da eğitim ve sistemle mümkündür.
Başta gençleri bu alanda yetiştirmek, her öğrenci bir teknoloji üreticisiymiş gibi onlara vizyon sağlamak en büyük motivasyon kaynağı. Örneğin Bill Gates, "Bir gün herkesin bilgisayarı olacak" diye çıktığı girişimcilik yolunda alanında dünyanın en iyisi konumunda.
"Çalışandan verim almak için çalışanı işe ortak ederim" diyen Steve Jobs da liderlik vizyonunu ortaya koymuş oluyor. Tarihte dünyanın üç kıtasına hükmeden atalarımız da "Cihanın hakimi olacağız" diye çıktıkları yolda başarılar elde ettiler.
İnanç olmadan başarı mümkün değildir.
Bu yüzden gençlerin iyi yetişmesinde "değer verilmeye, cesaretlendirmeye, doğru sistemler ile kapasitelerini kullandırmaya" çok ihtiyacımız var. Son yıllarda bazı Türk şirketleri, teknoloji alanında yaptıkları çalışmaları ile büyük atılımlar gösterdi.
Hatta bu Türk şirketlerine yönelik bir araştırma yüzde 518'den yüz 2124'a kadar büyüme gösterdiğini ortaya koyuyor. Veriler gerçekten muazzam.
AYRICALIK SAĞLAYAN BELGE
Teknoloji üretme; çok kapsamlı bilgiyi, yaratıcılığı, AR-GE'yi, donanımı, niteliği, paydaşları, etkileşimi, yönetişimi, kaliteyi, sinerjiyi, meyvesini yıllar sonra verdiği için sabrı, inancı ve mücadeleyi gösteriyor. Teknoloji üretmek bu yüzden çok kıymetli. Emek ne kadar fazla olursa karşılığı da o kadar fazla olur.
Teknoloji şirketleri deyince akla ilk gelen patent oluyor. Bu icat o kadar kıymetli ki... Bunu alan kişi gücü de almış sayılıyor. Çünkü patent; icat edilen ürünün, satışı, pazarlanması, çoğaltılması, bir benzerinin üretilmesi gibi alanlarda ayrıcalıklar sağlayan resmi bir belgedir. Bu nedenle icatçıya çok büyük avantajlar getiriyor.
Patentin alanı o kadar geniş ki; araçlar, makineler, her türlü üretim bileşenleri, özetle tüm sektörlerde patent almak mümkündür. Türk Marka Patent Kurumu'nun verilerine göre, bu oran giderek artmaktadır.
Ülkemizde genç nüfusun fazla olması, bize teknoloji alanında büyük devrimler kazandıracaktır.
Bunun yolu da eğitimdir.
Okullarda teknoloji üretimi konusunda özel çalışmalar yapılması, teknolojinin her alanda gerekli olduğu çocuklara anlatılarak ilginin artırılmasının sağlanması gerçekten çok önemlidir.