Gonca Elibol

Dürüstlük ile ticaret daha kolay yapılır

Son yıllarda toplumun en büyük sorunu hayat pahalılığı! Halk ihtiyaç ve isteklerini almakta zorlanıyor. Bu hayat pahalılığı pandemi ile gün yüzüne çıktı. Pandemiden sonra sosyal ve kültürel olarak A'dan Z'ye her kesimde büyük bir değişim yaşandı. Maalesef bu değişim iyi yönde değil! İnsani, etik ve ahlaki değerlerde çöküş yaşanmaya devam ediyor. Bir toplum için vicdan yoksunu ve bencil insanların çoğalması ülkenin zarar görmesi anlamına gelir. Hele bu ekonomiyi direkt etkiliyorsa durum daha da vahimdir. Çünkü darlık ve yoksulluk insan psikolojisine zarar verir. Böylece agresif, kavgacı, suça meyilli ve ahlak yoksunu toplumların oluşmasına neden olur. Bir ülkede ekonomi ne kadar iyi ise o toplum da o kadar relaks olur. Bu nedenle herkesin bir başkasına karşı sorumluluğu vardır.

KALİTELİ HİZMET KAZANÇ GETİRİR
Bakıldığı zaman insanları agresif yapan, ihtiyaçlarına erişememek yani hayat pahalılığı. Veriler enflasyonun bir miktar düştüğünü gösteriyor ancak fiiliyatta durum böyle değil! Çarşıda, pazarda, mağazalarda, restoranlarda, kafelerde fiyatlarda düşüş görülmüyor aksine daha da artış dikkat çekiyor. Görünüşe göre fırsatçılık iyice birçok sektörde yaygınlaştı. Mesela lokantaları ve restoranları düşünelim. Neredeyse her gün fiyatlarını artırıyorlar. Dışarıda yeme içme o kadar pahalı ki, gerçekten fiyatlar akıl alır gibi değil! Artık bir tost bile lüks noktasına geldi.
Bir kişinin günlük yeme-içme bedeli en ucuz 500 TL. Dört kişilik bir aile bu rakamlarla başa çıkması çok zor. Üstelik hem fiyatlar yüksek hem de porsiyonlar küçük! Özellikle gıda sektöründe serbest piyasa ekonomisi bu kadar rahat olmamalı. Fiyatı makul, porsiyonları yeterli, garsonları güler yüzlü, ortamı temiz olan işletmelerin müşterisi de daimi olur. Kaliteli hizmet her zaman kazanç getirir.

GIDA FİYATLARININ ARTIŞI
Diğer taraftan gıdanın temelini oluşturan meyve ve sebze ürünleri, tüketici ile buluşana kadar fiyatlarda müthiş artış görülüyor.
Örneğin tarlada kilosu 5 TL olan biber, mutfağımıza gelene kadar 60 TL oluyor.
Tohumdan çatala gelene kadar, bu oranda fiyat artışı ve üreticiyi üzen bu fark doğru değil. Şahsen çiftçi bir ailenin evladı olarak çiftçilerin sorunlarını iyi biliyorum. Tohumu, mazotu, gübresi, suyu, işçisi, icar parası, lojistiği, bağkur primi vs. derken çiftçi girdi maliyetleri ile başa çıkmakta çok zorlanıyor.
Halbuki önce üretici memnun olmalı ki, tüketiciler mutlu olsun. Milli ekonomin temelinin tarım olduğunu unutmamalıyız.
Üretmeyen toplumlar tüketilmeye mahkumdur.
Üretimin düşmesi ve halkın daha yüksek gıda fiyatları ile karşı karşıya kalması sağlıksız bir toplum yaratır. Tüm sektörlerde ticaret kişilerde ahlak varsa iş ahlakı da beraber gelir. Bu kişilerin zincirin tüm halkasını düşünerek bir fiyat politikası uygulaması, toplumsal kazancın da önünün açılmasına yol açacaktır. Denge, etik, ehliyet ve vicdan; gelişim ve büyüme için gereklidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.