• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
Eğitim sisteminde seferberlik ruhu GONCA ELİBOL

Eğitim sisteminde seferberlik ruhu

gonca.elibol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.08.2024, 00:00

Asırlardır; eğitim, uzmanlaşma, araştırma, geliştirme ve bilimin merkezi olan üniversiteler ülkelerin kalkınmasında ve güçlenmesinde en temel role sahiptir. Nitelik ve kalite ne kadar iyi ise ülkelerin sosyal ve kültürel yapısı o oranda ilerlemektedir.
Her biri maden olan ve işlendikçe cevhere dönüşen gençlerimizin; düşünme, muhakeme etme, sorgulama, değer üretme, başarı üretme, inovasyon yaratma odağında yetiştirilmesi geleceğimiz için çok mühimdir.
Bunun için halkanın her bir parçası olan; devlet, eğitim yöneticileri, yerel yönetimler, kamu kurumları, özel sektör ve akademisyenler başta olmak üzere topluma da büyük görev düşmektedir. Üniversiteler tüm sektörlere sağladığı katkılar ön plana tutulduğunda kalkınma hedeflerinin buna göre uyarlaması global rekabet açısından da pek çok avantaj sağlayacaktır.
Günümüzde ülkeler büyük bir rekabet halinde, bu nedenle öncü olan, yeteneklerini çağın koşullarına göre entegre eden, üreten ve ilkleri başaran ülkeler her zaman şanslı oluyor. Bizim ülke olarak yatıp kalkıp eğitim sistemini geliştirmek, daha güçlü bir noktaya çıkmak için seferberlik ruhu ile sahip çıkmamız şart.

Yazarımız Gonca Elibol, kitabını DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz'a takdim etti.

DAHA FAZLASINI YAPABİLİRİZ
Tabii bir üniversitenin niteliği AR-GE faaliyetleri, bilimsel çalışmaları ile ön plana çıkmaktadır.
Dolayısıyla akademisyenlerin bilimsel çalışmalar yapabilmeleri ve ilerletebilmeleri için bütçe ve uygun koşulları sağlamak gerekir.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının verilerinde 2023 yılında 435,3 milyar lira olan Milli Eğitim Bütçesi, yüzde 150,4 artışla 2024 yılında 1 trilyon 90,2 milyar liraya yükseltildiği, yükseköğretim de dahil edildiğinde bütçeden eğitime ayrılan kaynağın 2024 yılında 1 trilyon 615,2 milyar lira olduğu belirtilmektedir. Üniversite sayısı ve kriterler değerlendirildiğinde bu rakamın daha da artırılması akademisyenlerin istediğidir.
İmkan sağlandıkça uluslararası listelere daha fazla üniversitemiz yer almakta ve sıralamalarda yükselmektedir.
Mesela mayıs ayında Times Higher Education (THE) tarafından ilan edilen 2024 Dünya Genç Üniversiteler Sıralamasında ilk 500'de ülkemizden 21 üniversite yer alması ayrıca QS 2025 Dünya Üniversiteleri sıralamasında ilk 500'e giren Türk üniversitelerinin sayısının 3'ten 5'e çıkması, ilk 1000'e giren üniversitelerin sayının 10'dan 11'e yükselmesi sevindiricidir. Ancak biz Türkler çok daha fazlasını yapabiliriz!
Mesela Nature, Science, Modern Language Association (MLA), The Lancet, Journal of Biological Chemistry vs. gibi dünyada prestijli yayınlarda daha çok yer alabiliriz.

İLK TÜRK BİLİM İNSANI
Dünya tarihinde Türklerin ilklerini hatırladıkça bunlar gayet mümkündür. İlk demişken geçtiğimiz günlerde ülkemizin en seçkin üniversitelerinden olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü görevine Prof. Dr. Bayram Yılmaz atandı. Kendisi Nobel ödüllü araştırmacıların içinde yer aldığı International Union of Physiological Sciences (IUPS) akademi üyeliğine seçilen ilk Türk bilim insanıdır. State University of New York at Albany & WHO Collaborating Center danışma kurulu üyesi olan ve uluslararası çalışmaları ile dikkat çeken Sayın Yılmaz, ülkemiz ve DEÜ için önemli ve seçkin bir isimdir. Kendisini geçen hafta ziyaret ettim. Sohbetimizde niteliğe ve ehliyete dikkat çekti.
Üniversitelerin toplumsal ve ekonomik kalkınmadaki rolü, üniversite- sanayi işbirliği, mezunların iş bulma imkanları, akademisyenlerin niteliği, nitelikli çalışmalarının önemi, öğrencilerin tam donanımlı yetişmesi vb. konulara vurgu yaptı. Deneyimleri, disiplinli tavrı, başarı odaklı yaklaşımı, ehliyet ve değer odaklı bakış açısı ile DEÜ'e iz bırakan çalışmalar gerçekleştireceğine inanıyorum. Rektörün, uluslararası deneyimi ve çalışmalarının avantajı ile DEÜ'nin bu yöndeki çalışmalarını artıracak ve verilerle dünyanın en saygın üniversiteleri arasında yer almasının yolu da açılacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.