Enflasyonla mücadele ve ekonomide düzlüğe çıkmak için ekonomi kurmayları hız kesmeden çalışmalarını sürdürüyor.
Özellikle vergi kaybını önlemek için alınan tedbirler, düzenlemeler ve habersiz denetimler pek çok ticari girişimci için caydırıcı olmaya başladı.
Benzer şekilde sosyal güvenlik tarafında kayıt dışına karşı sıkı denetimlerini sürdürüyor. Ülkemizin gelişmesinin ve ilerlemesinin temel sorunu: kötü niyet diğer ifade ile "ahlaksızlık". Bir kişide ahlak yoksa yaptığı işte de iş ahlakı olmuyor. Ticari çıkarı için her yolu deneyen kötü niyetli insanlar, devletin emeğini ve zamanını alıyor.
Halbuki tüm işler dürüstlükle yapılsa bu denetimlere hiç gerek kalmaz, kamu çalışanı zamanını başka işlere yöneltir.
VERİMLİLİK PAKETİ
Bu hafta kamuda yeni düzenlemelerin hayata geçmesi planlanıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kamuda tasarruf ve tedbir paketinin açıklanacağını duyurdu. Şimşek, " kamu maliyesine ilişkin birçok hususta adım atacağını ve Cumhurbaşkanı Yardımcımızla birlikte tasarruf verimlilik paketini açıklayacağını ifade etti. Bilindiği gibi kamu kurumlarında mayıs ayından bu yana sıkı bir şekilde tasarruf tedbirleri uygulanıyor.
Kamu personelinin vatan borcu yaptığını düşündüğümüzde bu anlamda onlara büyük sorumluluklar düşüyor. Fakat sadece harcamaları kısıtlamak yeterli değil. Çünkü çalışanların verimliliği için motivasyonu da korumak gereklidir. Bu nedenle yöneticilerin tutum ve davranışlarına özenli olması, bilimsel çerçevede doğru liderlik ve yönetim modellerinin uygulaması öne çıkıyor. İnsan sosyal bir varlıktır ve duygularını yönetmek çoğu zaman iş verimliliği direkt etkilemektedir.
Bu hususta yönetici kilit role sahiptir.
Ancak kalkınma hedeflerine ulaşmamız, ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine çıkabilmesi için sistem ve disipline çok ihtiyacımız var. Bir yönetim danışmanı olarak söylemeliyim ki; kamuda adil, şeffaf, ortak akıl prensibi ile "performans yönetim sisteminin (PYS)" uygulanmasının iş verimliliği için ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. PYS, kurum hedeflerine ulaşmanın rotasını çizdiği gibi, kurumun SWOT analizini yapmaya ve güçlü performansa çıkmaya yol açmaktadır.
Kurumsal hedeflerin kişisel hedefleri ile örtüştürüldüğünde, çalışana kuruma hangi faydaları sağlayacağı ve hedeflerinin yazılı olarak istendiğinde başarı odaklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Bu sistemin kamuda elzem olduğunu düşünüyorum.
PUKO DÖNGÜSÜ
Kamuda yıllardır kemikleşmiş "salla başı al maaşı" zihniyetinin yok olması, yerine "ürettiğim değer kattığım ölçüde varım" bakış açısının yerleşmesi gerekir. Disiplin, hedef odaklı çalışmak, başarıların ödüllendirilmesi uzun vadeli başarı için önem taşımaktadır.
Verimli ve verimsiz çalışan farkını da göstermektedir. Günümüz 21. yüzyılında en değerli sermaye "beşeri sermayedir". Beşeri sermayesi güçlü olmayan ülkeler asla gelişemez. Bugün dünyanın en gelişmiş ülkelerinin ve tanıdığımız en iyi kuruluşların ortak özelliği; insan-değer odaklı kültür yapısını ile hedef odaklı çalışan kurumsal politikaların uygulanmasıdır.
Bu bakımdan bizim de öncelikle işin gerekliliklerine göre doğru kişilerin atamalarının yapılması, kamuda daha fazla niteliğin artırılması, çalışanların kurum içi eğitimlerle yetkin olmasının sağlanması, "ben bu hedefe ulaşırım inancının ve bilincinin oluşturulmasına çok ihtiyaç var. Atalet tarih olmalı!
Ülkemizde ülkesinin sorunlarını dert edinen kamu personeli olduğu gibi, işteki vaktini bir sonuç üretmeyerek boşa harcayan kamu çalışanı var. Tabii bunun nedeni yöneticinin tutumu, plansız ve denetimsiz yaklaşımı.
Oysa çalışan takip edildiğinde, rapor sunduğunda, geri bildirim verdiğinde zamanını verimli işlere harcar bahaneler üretemez. Kalite yönetim sisteminde PUKO döngüsü modeli vardır. Basit ve etkili bu yöntemin açılımı Planla, Uygula, Kontrol Et, Önlem al'dır. PYS daha profesyonel bir çalışma ortamı sunduğundan Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlıklarımız tarafından değerlendirilmesi etkili olacaktır.
