Fİ
Azra Kohen'in Fİ-Çi-Pi üçlemesi, kitap dünyasında fırtına gibi esmişti. Tabii bu başarıda Kohen'in duyarlı dünya görüşü ve akıcı dilinin yanı sıra Destek Yayınları'nın eserin arkasında durmasının da etkisi var. Türkiye'de popüler olan pek çok eser gibi bu üçlemeye de saldırılar gecikmedi. Yazar, meşhur metropol kadını fantezisi 'Grinin elli donu (!) nun rüzgarından yararlanmakla itham edilecekti.
Grinin Elli Tonu ile Kohen üçlemesinin kıyaslanamasını haklı olmasa da normal buluyorum. Çünkü biz okurlar, bir eserden aynı hayattan aldığımız gibi, seviyemiz ölçüsünde şeyler anlarız. Bir öykünün derinliğini anlayamazsanız yüzeyde gezersiniz ki Fİ ve Çi'de cinsellik ve dejenere hayatlar mebzul miktarda var. Var ama öykü bize bunu mu anlatmaya çalışıyor dersiniz?
BEN FARKLIYIM!
Önce Grinin Elli Tonu'na bakalım:
Sado- mazo fantezileri olan çok zengin ve yakışıklı bir adamın normal aşkı keşfedişi...
Aslında burada da modernize olmuş klasik bir öykü var; kadının fendi canavarı yendi. Modern kadına özgüven sağlamak için yazılan bu vampirli canavarlı romantik öykülerde amaç iyi olsa da sonuç kötüdür.
Kadınlardaki 'ben diğerlerinden farklıyım' duygusu kışkırtılıyor. Böylece kadınlar gerçek hayatta da ısıramayacakları şeylerden iri birer parça koparmaya çalıştılar, ne yazık ki sonunda çoğu dişsiz kaldı.
TUTKUNUN İFADESİ
Oysa Fi ve Çi'de karakterlerin dönüşüm öyküsünü izleriz, mesaj daha doğru ve belirgindir: Tutkunlarının peşinden ne kadar uzağa gidebilirsin? Bu tutku sanata ya da bir kadına duyulan saplantılı aşk da olabilir.
Ve karakterlerimiz tutkuları uğruna değişir, dönüşürler. Kimi potansiyelini keşfederken kimi yıkıma uğrar. Kohen'in tutkulu karakterleri, iç sesleriyle bize hayatla ilgili gerçekleri aktarırlar. Bu bağlamda, Grinin elli tonu ile asla kıyaslanamazlar. Kohen'in karakterlerinin yolculuğunda cinsellik de sadece bir katalizördür, tutkunun yoğun ifade biçimidir. Böyle bakarsak baş kötümüz Can Manay'ın da neden bu kadar etkileyici ve hatta hipnotize edici bir kişi olduğunu anlayabiliriz.
UZUN BAKIŞMALAR YOK
Fi, şimdi de Ay Yapım imzalı bir dizi olarak internette yayında. İlk 3 bölüm, televizyonun genelinden kesin çizgilerle ayrılan, uzun bakışmalar, senaryoda bir ileri iki vites geri oyunların olmadığı, eli yüzü düzgün bir seyirlik. Böylesini özlemişiz. Umarım 60 dakikalık internet dizisi, özgün anlatım dili, doğal diyalogları ile televizyon dünyasının vahşi kurallarına yenilmeyip benzerlerini yaratır da biz de yabancı dizilere mahkum olmayız. Teşekkürler Azra Kohen!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.