• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Mutluluk ve başarının formülü hemen şimdi HAKAN URGANCI

Mutluluk ve başarının formülü hemen şimdi

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27 Ekim 2018, 21:51

Eğer şimdi size mutluluk ve başarının formülünü vereceğimi söyleseydim, ne yapardınız? a. İkisi aynı şey mi diye sorardınız. b. Kelin merhemi olsa kendi başına sürmez mi diye düşünür ve benim hayatımı değerlendirmeye alırdınız. c. Kaç paraysa hemen alayım sar oradan iki porsiyon, derdiniz. d. Bunların hepsi.
Ben olsam, hepsi diye cevap verirdim.
Evet, mutluluk ve başarının ana formülü hemen hemen aynı şey. Mutluluk en büyük başarı olduğu için mi? Bu doğru.
Aynı zamanda, başarılı olduğun her konuda mutlu olduğun için de...
Çok çalışmak, yetenek, disiplin, kararlılık falan başarıda önemli unsurlar ama peki ya mutluluk? Nasıl ikisinin temeli aynı şey olabiliyor? Basit. Açıklıyorum.

YAPTIĞINIZLA BÜTÜNLEŞMEK

Nükhet Duru'ya nasıl böyle güzel şarkı söylediğini sormuşlar. "Ayol ben şarkı söylemem ki!" demiş. "Ben, şarkı olurum..." Ne güzel anlatmış. Ne yapıyorsan ona dönüşmek. Bunu kaygısızca ve doğal bir şekilde, hatta beklentisizce yapmak. Ne yapıyorsan onun içinde kaybolduğunda, geriye bir kişi değil, fiil kalır. Başarı kaçınılmaz olur. Örneğin araba kullanmayı otomatik hale getirdiğiniz zamanı hatırlayın. Önceden otomobil ve siz ayrı birer unsur iken, harika bir sürücü değildiniz. Ne zamanki otomobil sizin bir parçanız oldu, o zaman sürücü oldunuz, değil mi? Her şey böyle aslında. Neredeyse hiç düşünmeden yapacak kadar ustalaştığınız, öyle ki, o sürecin içinde neredeyse yok olduğunuz her şeyde kaçınılmaz olarak başarılı olursunuz. Sanırım buna kimsenin itirazı olamaz. Yalnız aranızdan bazılarının şu soruyu sorduğunu hayal edebiliyorum:
"Peki mutluluğu yakalarken bu formül nasıl işe yarayacak?" Aynı şekilde.

EVREN VE HAYATLA UYUM

Siz kendinizi yaptığınız şeye kaptırdığınızda (Bu sevgiliniz, bir puzzle, üzerinde çalıştığınız bir roman, yazlıktaki bahçeniz ya da bebeğiniz olabilir, fark etmez.) onda başarılı olduğunuz kadar kaygısız da olursunuz. O kaygısızlık zaten mutluluğu getiren şeydir. Kendinizi unuttuğunuz anda bireysel kaygılarınız kaybolur, siz evrenle ve hayatla uyum içinde akmaya başlarsınız. Varoluşun getirdiği "ben kimim, amacım ne, nereye gidiyorum?" gibi sorularınız, yalnızca siz kendinizi bir şeye adadığınız anda görünmez olur. Bu bir ayrı gayrılık hissidir (Ki, tasavvufta hemen hemen tüm uygulamalar, sonuçta bu ayrılık hissini kaldırmaya yöneliktir.).
Kendini varoluştan, yaradandan ayrı gören, yapay bir benlik vehmeden herkes bu kaygıyı yaşar. Hangi anlarda varlığınızı hissetmezsiniz, işte o zaman zaten varlık amacınızla ilgili senaryonun içinde olursunuz. İnsanlar bu yüzden kendilerini (içinde kendilerini unutacak kadar önemli) bir yaşam amacı bulur, onun için yaşarlar. Bu evladınız da olabilir, bir milletin ayağa kaldırılması da... Aslında miktar farkı dışında ikisi de aynıdır.) Nasıl ki gerçek bir ibadette alınan haz, bir fiilin içinde yok olmak ise, severek yaptığımız ve halka hizmet ettiğimiz işlerimiz de hemen hemen aynı kapıya çıkar.
Halka hizmet, hakka hizmet, ve sonuçta kendine hizmettir.-

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.