Günümüzde anlam olarak çok sevilen hatta yapıldığında bağırarak söylenen sözcük nedir? Söyleyelim, sürpriz. Oysa sözcük, anlamından çok daha güzel bir alana kaymış. Sürpriz, üstüne varma, tepesine binme anlamında kullanılırmış. Fransa'da ʻOlağandışı vergiʼ anlamında kullanılmaya başlanmış. Bugünkü anlamına 16. yüzyılda ulaşmış, önceleri baskın, tuzak gibi olumsuz çağrışıma sahipken zaman içinde olumlu evrim geçiren nadir örneklerden.
Bildiğimiz süveterin, İngilizcede ʻSweaterʼ yani terleten demek olduğunu biliyor muydunuz?
Şem, Arapçada mum demek.
Dan ekiyle mumluk yapılmış. Yani şamdan. Arapçada mumlanmış anlamına gelen müşemma'yı ise biz muşamba olarak biliriz.
İç lastik anlamına gelen şambrel sözcüğünün Fransızcada hava odası demek olduğunu biliyor muydunuz?
Biz şimendiferi, treni çeken ana parça olarak bilsek de aslında bu sözcük, demiryolu demektir.
Siyasi jargonda sık kullanılan statükonun, yerleşik düzen anlamına geldiğini biliyor muydunuz?
Şarlatan ne demek? Sahtekar dediğinizi duyar gibiyiz. Doğrudur ancak kelime İtalyancada gürültülü/ çok konuşan gibi anlamlara gelir.
Nasıl, bu özellikle bir şarlatanın da kullanması gereken özellikler değil mi? Bizdeki tabiriyle ağzı çok laf yapar.
Vazifeşinas, musikişinas, hatırşinas sözcüklerinin sonundaki şinas sözcüğünün anlamını ayrı olarak bilmeyiz oysa bu sözcük, bilen, tanıyan anlamındadır. Yani işini bilen, müziği bilen, hatır bilen...
ʻArtık şirazeden çıktın sen!ʼ cümlesini duyunca, iyi bir şey yapmadığımızı ve azarlandığımızı anlarız da, şiraze nedir, bilmeyiz.
Şiraze, kitabın sırt dikişi demektir.
Ciltli bir kitapta sırt dikişinden ayrılan sayfalar da, düzenin bozulduğunu anlatır.
ʻNe şirin çocukʼ deriz de, şirinin asıl anlamını pek bilmeyiz. Şirin:
Sütten yapılmış/ Sütlü tatlı anlamı taşısa da, zamanla dilimizde sadece tatlı olarak kalmış, anlam daralmasına uğramış.
Şort dediğimiz şeyin (İng. Short trousers) kısa pantolon anlamından geldiğini, pantolon sözcüğünü kaybedip sadece kısa anlamında kaldığını biliyor muydunuz?
ʻTaburcu olduʼ deyimi, hastaneden çıkan için kullanılır.
Ancak kimse ne taburu yahu diye sormaz. Oysa sözcük, askeri hastanede tedavi edilen yaralı askerin iyileşmesinin ardından tekrar taburuna sevk edilmesini anlatır.
İlham, ilhama dayalı ifade, sezgi anlamlarına gelen şiir sözcüğünün şiar ve şuur sözcükleriyle akraba olduğunu biliyor muydunuz?
Peki ya hela sözcüğü ile tahliye sözcüğünün aynı kökten geldiğini?
Meşhur tekerlemelerimizden biri şöyle der: 'Al bu takatukaları takatukacıya takatukalatmaya götür.' Buradaki takatuka sözcüğüne tekerlemede uydurulmuş bir sözcüktür diye burun kıvıranlar yanılırlar. Takatuka:
Matbaa ve basımevlerinde dizilmiş harfleri iyice sıkıştırmak için üzerlerine vurmada kullanılan özel takozdur.