Kendini kötü biri olarak düşünen var mı? Sorsan herkes iyi... Oysa ben iyiyi bu sübjektif kriterde aramam. Sadece niyette iyi olmak bizi iyi değil sadece iyi adayı yapar. Bazıları ince ruhludur, çabuk alınırlar. Onlara hassas insanlar diyelim. Bazılarının empati yeteneği güçlüdür, onlara da düşünceli insanlar diyelim. Ne hassas ne de düşünceli olanlarımız vardır, onlara da dangalak diyebiliriz. Dangalakları teşhis edip onlardan sakınmak kolaydır. Hassas ve düşünceli insanlar iyi ve güzeldir. Sadece bakımı özen ister. Benim anlamakta zorluk çektiğim grup, hassas olup da düşünceli olmayanlar. Kendi çabuk incinen ama incindiği şeyleri başkasına yapmaktan çekinmeyenler... E ulan o zaman sen kendine hassassın? Ne anladım ben senin hassasiyetinden? Yani iyi insan olmak için dil yetmez, elini de göreceğim!
Nerede bu romantik erkekler?
Fulden isimli takipçim paylaşmış: "Eşlerinin romantik olmamasından yakınan hanımefendilere sormak istiyorum" demiş. " Eşinizi seçerken, deniz kenarında köfte ekmek yerken gözlerinizin içine bakarak bir Cemal Süreya şiiri okumasını mı tercih ettiniz; yoksa lüks bir restoranda evini, arabasını, kariyerini anlatmasını mı tercih ettiniz?" Bu çok yerinde bir soru. Üstelik sizi güvenceyi tercih ettiğiniz için suçlayamayız da... Yine de hayatın kritik seçimlerden ibaret olduğunu hatırlatalım. Daha sonra "Adam sen niye böyle öküz çıktın?" demek biraz ayıp olur. Şiir okuyan naif ve romantik erkeklerin soyu, tercih edilmedikleri sürece genetik miras yoluyla daha az aktarılacak. Geçimin ana problem olduğu coğrafyalarda romantik adam aramak safça bir iştir. Hem karnım tok olsun hem kek kalıbı bozulmasın diyemezsiniz.
İyi gün dostu var mı?
Hep derim, bugünlerde iyi gün dostu bulmak zor diye... Evet, eğer dostunuzdan maddi talebiniz olacaksa kötü gün dostu bulmak zordur. Ama eğer işin manevi faturası varsa bu kez de iyi gün dostu bulmak zordur. Dostunun başarılarının ağırlığına katlanabilmek sağlam bir karakter gerektirir. Yoksa kendinizi kıyaslar, neden ben böyle olamadım diye kahrolursunuz. Bir de bir yere kadar gelip de ün ve servet için aşılması gereken kritik eşiği aşamadıysanız vah halinize. Asla o kadar iyi şeyler yapamamış sevgili dostunuz, yaralarınızın yerini çok iyi bildiği için bunu çok iyi kullanır. Söze sizi överek başlar, ardından da neden sizden daha yeteneksiz birinin nasıl servet ve şöhret kazandığını, sizin kadar çekici olmayan birinin nasıl da mutlu bir evlilik yaptığını anlatır. Siz neden bunlara ulaşamamışsınızdır anlamıyordur bir türlü. Böylece sizi överken gömerek kendisiyle eşitleyip kompleks duygusundan kurtulur. Her sırtınızı sıvazlayanı dost sanmayın demiş Hz Ali. Belki de bıçağı saplayacağı yeri arıyordur.