İlkay Buharalı YouTube kanalını ilgiyle izlerim. Hem İlkay hanımın doğal yaklaşımı hem de konu başlıkları dikkatimi çeker. Orman yangınları zamanında yapmış olduğu bir röportaj önüme düştü.
Muhtemelen deprem felaketine uygun mesajlar içerdiği için algoritma bu yayını seçip önüme getirmişti. İyi ki de öyle olmuş.
KONU UFO DEGIL
Program konuğu araştırmacı yazar Erhan Kolbaşı'yı özellikle UFO konusunu ele aldığı kitaplarından hatırlayacaksınız.
Ancak bu seferki, bu konunun hiç geçmediği bir yayın oldu. Birebir röportaj deşifresi almadım ama Erhan beyin mesajları özetle şu temaları içeriyordu:
Anadolu, büyük ruhsal sitemin adeta pilot bölgesidir. Türk ulusu, Orta Asya'dan Anadolu'ya bir vazife ile gönderilmiştir. Burada bir ruhsal sentez oluşturmak için... Türkiye, sadece doğu ve batı arasında bir köprü olmaktan ziyade, ruhsal bir köprüdür.
Batı ülkeleri konforlu yaşıyor ama buna bu kadar da özenmemek gerek.
Zira bu kadar konfor, bir yozlaşma göstergesidir. Bu dünyada alacağımız dersler, vereceğimiz sınavlar vardır.
Maddi konfor ise ataleti getirir. Siz ne kadar atalete düşerseniz, o kadar ağır sınavlarla karşılaşırsınız. Yaşamın ana amacı güvence değildir çünkü.
BIREYSELLIGIN ANTITEZI
Anadolu'nun asıl amacı, pek çok farklı realitenin bir arada olabilme, ortak bir alan kurabilme olgusunu dünyaya kanıtlamaktır.
Yani bu toprakların ana amacı, batı bireyselliğinin antitezini uygulamaktır.
Zaten insanımızın yapısı da bireyselliğe uygun değildir. Daha üst varoluş seviyelerinde zaten bireysellik diye bir şey yok. Orada tekleşmiş idrakler var. Burada bunun tatbikatını başarıp dünyaya modelleyebilirsek, Anadolu vazifesini yerine getirmiş olacak.
Kemeraltı'nda bir esnaf öğle vakti dükkanını kapatıyor. Neden bu kadar erken kapattığını soruyorlar.
"Ben bu saate kadar bana yetecek kadarını kazandım" diyor. "Biraz da komşum kazansın" Böyle bir anlayışı dünyada sadece Anadolu insanında bulabilirsiniz. Aslında bizim ruhsal kapasitemiz çok güçlü. Dünyevi işlerin insanları değiliz. Kendimizi inkar edip dünyeviye dönersek bunu hatırlatan darbeler gelir.
RUHSAL BIR MERKEZ
Anadolu, bir jeneratördür. Dünyanın ruhsal merkezidir. Burası bir kolektif şuur sahasıdır. Peygamberler, evliyalar ve tanımadığınız pek çok vazifeliler vardır bu topraklarda. Anadolu'daki bu şuur derinliğini dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız. Anadolu insanı olarak üstümüzde büyük bir sorumluluk var. Lütfen vazifemizin ciddiyetinin bilincinde olalım.
IKI BÜYÜK VAZIFE
Nasıl elinizde bulunan çok değerli bir sıvıyı delik kaba koymazsanız, yüksek bir şuur ve değerli bilgiyi de her yere emanet edemez, her kaba koyamazsınız. İşte Anadolu bu kaptır.
Maalesef bu değerli özümüzden uzaklaştık.
Oysa iki büyük vazifemiz vardır:
1. Dünyaya birlik ve beraberlik örneği sunmak.
2. Ruhsal mekanizmanın yüksek bilgisini dünyaya aktarmak.
Bunları da ancak ayrılık gayrılık gözetmeksizin bir araya gelerek başarabiliriz. Ayrılık ve kamplaşmanın bizim için çok ağır sonuçları olacaktır.
Net söylüyorum! Bu toprakların insanı her türden 'oyunu bozar'. Yeter ki biz bir araya gelelim.