• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
Bugün ölsen okey misin? HAKAN URGANCI

Bugün ölsen okey misin?

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.07.2024, 00:00
Geçenlerde iki delikanlı ile tanıştım. Delikanlı dediğime bakmayın, bana göre delikanlı.
Birinin yaşı 28, diğeri 30. İkisi de dalyan gibi, yakışıklı ve -kendi dönemlerinin aksine- son derece efendi, olgun. Belli ki iyi aile terbiyesi almışlar, üstelik mizaçları da buna uygun. İkisinin de ailesi varlıklı.
Birininkiler çok güçlü bir şirkete sahip.
Yine de evlatlarını şımarık yetiştirmemişler.
Çocukların ikisi de yurt dışında okumuş/okumakta ve çalışmakta.
Kısacık hayatlarında pek çok farklı tecrübe edinmişler ve bu tecrübeler onları pişirmiş. Ha, olgun dedim de, yine de 'görece' olgun demekte yarar var. Ne kadar görmüş geçirmiş bir eda ile konuşuyor olsalar da elbette eksikleri var. Bunu, kendileriyle ilgili bir tezlerinden okumak mümkün.
Biri dedi ki; "Abi çok şey yaşadık.
Hani öyle çok şey gördük ki, şu an ölsem buna okeyim." Diğeri de arkadaşını onayladı ve "Aynen abi, dedi. 'Benim için de öyle."

SÜRPRİZLERE AÇIĞIM
Bu çok iddialı ve hafif de kendini beğenmiş ifade karşısında bir an dondum. Bu cümle beni düşünmeye itmişti. Yaş olarak onları neredeyse ikiye katlıyordum ve değil böyle bir iddiada bulunmak, düşünmek bile aklıma gelmezdi. Üstelik pek çok insana göre hareketli bir mesleğe sahip olmanın avantajını kullanmıştım.
Çok insan tanımış, çok yer gezmiş, pek çok insanın hayatıyla ilgili -blöf yapacak derecede de olsa- bilgi edinmiştim. Evlenmemiş ve çocuk sahibi olmamış biri olarak hayatın çok önemli/değerli iki deneyiminden mahrum olsam da, zengin sayılabilecek bir hayattı yaşadığım. Tabii ki maddi bir zenginliği değil çok renkliliği kastediyorum. Bu renklilik içinde artık pek az şey beni şaşırtıyor olsa da hayatın sürprizlerine açıktım ve 'yarın ölsem okey' değildim asla...

YAŞANACAK ŞEYLER!
Çocuklar, belli ki dönemin gereklerine uygun, hazcı bir düşünceyle yorumlamışlardı hayatı ve okey oldukları şey buydu. İstedikleri pek çok şeyi elde etmişlerdi ama peki ya istemedikleri şeyleri? Yanıldıkları nokta burasıydı. Hayat, sadece başarıdan başarıya ve bir hazdan diğerine koştuğumuz bir alan mıydı? İşin manevi ve dini yanını bir kenara koyarak konuşuyorum; hayatta yaşamaya değer tek şey, olumlu olanlar mıydı?

HER SEY ZIDDIYLA VAR
Dedim ki;
- Genç yaşınızda çok şey kazandığınızı ve öğrendiğinizi ve bundan doyum sağladığınızı görebiliyorum.
Buna kimsenin itirazı olamaz. Bu, güzel bir şeydir ama her şey zıddıyla mevcuttur ve iyi şeyler, kötünün varlığında belli olur ve anlaşılır. Çölde susuz kalan bir adamın içtiği ilk yudum suyun tadını biliyor musunuz? Bütün varlığını fakir fukaraya bağışlayan kişinin aldığı gönül doyumunu hiç bilebilecek misiniz? Bir sessizlik oldu.
Bunu hiç düşünmemişlerdi.

HAYAT BİR PAKET Mİ?
Devam ettim.
- Hayatı hazdan oluşan bir paket olarak düşünürseniz belki de sizin için sonu gelmiştir. Ancak, hayatı acısı ve tatlısıyla birlikte tüketilecek bir olasılıklar denizi olarak yaşamaya başlarsanız her an şükredecek bir şey ve yani tatlar keşfedebilirsiniz.
Yaşamın gerçek amacı mutluluk değil, değişen deyimlerdir. Mutluluk ve haz birer yan üründür ve sürekli var olması onu yok edecektir. Deneyim arayan zaman zaman mutlu, mutluluk peşinde koşan önünde sonunda mutsuz olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.