Ne kara ne de komik
Dünyada, özellikle ABD'de stand up denince pek çok isim öne çıkar oysa bizde bir elin parmaklarını geçmez. Üstelik bu işin öncüsü olan Cem Yılmaz, halen bizzat en büyük rakibi kendisi olan bir isimdir. Zira her ne kadar yeni gösterileri eskilerinin yanına bile yaklaşamayacak seviyede olsa da eleştiriler hep, 'eskisi kadar ' komik olmadığı yönündedir. Yani yine komiktir de, eh işte...
KARSILIGI YOK...
Yılmaz'ın komediyi biraz kaybetmesini, zenginleştikçe halktan kopmasına bağlarlar. Bu konuda komedyenle siyasetçi birbirine benzer. Halktan koptukça alkışı azalır. Yine de ben Cem'in komedi ibresini -artık halk otobüsüne binmese de- bu kez içinde bulunduğu zengin çevresine çevirdiğini düşünüyorum. Artık komik olan, 'marina satın almaya giden iş adamının olağandışılığı'dır. Yani aslında ben Yılmaz'ın son halini onun halktan kopmasına değil, gücünü kaba tabiriyle açlıktan alan (sadece para değil, başarı, tanınma vs.) kuvvetli motivasyonun artık bulunmamasına bağlıyorum. Son yaptığı -ve gişede çakılsa da ısrarla yapmayı sürdürdüğü- kara komik filmler de Yılmaz'ın karşılığı olmayan bir ürünü satma çabasını destekliyor. Kara Komik filmlerden sevdiğim de var, sevmediğim de. Gelelim dijitale çektiği Erşan Kuneri serisine...
ÇOK FAZLA ELESTIRILDI
Yetişkin filmleri endüstrisini merkezine alan bu komedi serisi, ağır ve amiyane belden aşağılığı ile çok eleştirildi. Bir nevi ortaokul erkek lisesi seviyesindeki espriler bayağı olduğu kadar demode idi de... Ancak yine de ben yapılan işin benzersizliği dolayısıyla onu yine bir tür öncüsü kabul edip yerden yere vurmadım. Severdiniz ya da nefret ederdiniz ama dediğim gibi orijinaldi. Cem, söylenemeyeni söylemişti. Tabii bu işin ağır eleştirileceği ortadaydı. Peki Yılmaz ne yaptı? İkinci sezonu çekmedi, öyle mi? Bilakis. İkinci sezon henüz geldi. Bu sezondaki bölümler, aşırı ve bayağı cinselliği hayli evcilleştirmiş, hikayeyi öne çıkarmıştı. Ancak böylesine özgün karakteri hadım edilmiş (!) bir öykünün de orijinalitesi kalmamıştı. Artık hikayeler komik olmadığı gibi özgün de değildi. İkinci sezonu izlerseniz göreceksiniz ki sanki ünlü komedyen parayla riske girmek istemediği Kara Komik serisi öyküleri Kuneri serisine şırınga etmiş. Maalesef sonuç olumsuz! Yeni sezon ne kara olabilmiş, ne de komik. Bölümlerin başında yaşlanmış bir Erşan Kuneri'nin anlatıcılığında, anılar arasında bir yolculuğa çıkıyoruz. Çok başarılı bir makyaj ve Yılmaz'ın son yıllardaki tek iyi oyunculuğu var bu kısa giriş bölümlerinde... Belki de yaşlı Kuneri'nin maceralarını izlemek çok daha keyifli olurdu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.