Giriş Tarihi: 20 Ağustos 2009, 17:23
Ramazan'ın her gelişinde insanların içini telaşlı bir sevincin kapladığını görürüm. Bunun nedeni sanırım Ramazan Ayı'nın sadece bir ibadet ayı değil, aynı zamanda beraberinde kendi devasa kültürel zenginliğini de getiren bir ay olması...
Dünyada herhalde, bir toplumu bir ay boyunca böylesine kuşatan, hayatın kişisel ve toplumsal evrenini böylesine düzenleyen bir başka olay yoktur. Ramazan bütün ruhani taraflarıyla ve sosyal araçlarıyla hem doğrudan doğruya insanın hem de bir bütün olarak toplumun dünyasına hitap eder. Zaten bu yönüyle emsalsizdir. Dediğim gibi, Hıristiyanlık ve Musevilikte de oruç vardır ama hiçbirinde bireyi ve toplumu böylesine derinden etkileyen bir ritüel zenginliği mevcut değildir.
***
Ramazan Ayı doğrudan doğruya insanın dünyasıyla olağanüstü bir bağ kurar. Adeta insanın, hayatın netameli akışı içerisinde aşınmış, paslanmış vicdan melekelerini bir şefkatli ruh hekimi gibi onarır, düzenler ve yeniden işler hale getirir.
Bu şu demektir; bizi daha çok insanlaştırır Ramazan. İlahi paradikma bizi insani yönde ilerletme üzerine kurulmuştur. O nedenledir ki, sair zamanların cimri, paracı, sevimsiz tipleri Ramazan Ayı geldiği vakit, siz deyin korkudan, ben diyeyim bu ayın verdiği ışıktan, birden "mükrim" bir "iyi insan"a dönüşüyor.
Çünkü bu ay, inanan insanların iç dünyalarında gerçekten izahı zor bir "balans ayarı" yapmaktadır. Yine bu ayın insanı eğitici ve terbiye edici bir yanı hemen göze çarpar:
Biz bu ayda israf denen bireysel ve sosyal felaketin ne demek olduğunu "idrak" ederiz. Öğlenin kavurucu sıcağında oruçlu bir insan bir damla suyun hasretini çekerken, musluklardan boşu boşuna akan o suların kıymetini yakıcı bir biçimde hisseder. Kendi çevremizde ve tüm dünyada açlık çeken insanların ıstıraplarını içinde hissetmeye daha mütemayildir oruçlu insan.
Merhamet, yardımlaşma ve iyilik duygusu, cömertlik bu ayın bize adeta empoze ettiği iyi duygulardır.
***
Ramazan Ayı, aynı zamanda sosyal hayatın bütününü cebri olmayan bir biçimde etkiler. Ramazan'ın yarattığı o neşeli havayı sadece oruç tutanlar, Ramazan'ı daha çok ibadet yönüyle algılayanlar teneffüs etmez. Herhangi bir dini inanç taşımayanlar dahi, Ramazan'ın yarattığı sosyal iklimden hiç rahatsız olmadan yararlanır.
Çünkü Ramazan aynı zamanda bir kültürdür. Kahve sohbetleriyle, gece muhabbetleriyle, kitap fuarlarıyla; akraba ve arkadaşların pek çok önemsediği iftar sofralarıyla, pidesiyle, hurmasıyla bir festivaldir Ramazan.
Toplumu müthiş bir yardımlaşma ve dayanışma çabası içine sokar. Gerçi bu mübarek ay bittiği vakit ne yazık ki hepimiz yeniden aslımıza hızla rücu ediyor ve günah patenlerimizi yeniden takıyoruz. Ama olsun, hiç olmazsa bir ay, Hakkın, hakikatin, inancın güzelliklerini yaşıyoruz. Onbir ayın sultanının dizinin dibinde 11 ay biriktirdiğimiz günahlarımızdan arınıyor, temizleniyoruz. O temizlenme ve arınma bizi tam 11 ay belki de her şeye rağmen insanlık yolunda tutuyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.