Giriş Tarihi: 06 Ekim 2009, 17:34
Geçen hafta Suudi Arabistan'da bizzat Kral Abdullah'ın girişimiyle bir üniversite açıldı. Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi. Üniversite. dünyanın en gelişmiş bilim kuruluşları arasında yer almayı hedefliyor.
Yapımına tam 10 milyar dolar harcanmış. Bu üniversitenin açılışının tarihsel bir önemi daha var: Arabistan tarihinde ilk kez karma eğitim verecek bir üniversite kurulmuş oluyor. Fakat modernleşmenin bizde bile zor olduğunu düşünürsek, Suudi Arabistan'da kim bilir ne zordur.
Nitekim Vahabi uleması ayağa kalktı. İslam Alimleri Konseyi Üyesi Şeyh Saad bin Nasır el Şitri, "erkeklerin dikkatini dağıtacağı" gerekçesiyle karma eğitime şiddetle karşı çıkıyordu.
Aynı konsey ve bu konseye bağlı din adamları büyük ilgi gören Türk dizilerinin oynatılmasının da yasaklanmasını istemişlerdi. Dünkü Hürriyet Gazetesi olaya geniş yer vermiş. Kral Abdullah yaptığı işin doğruluğuna öylesine inanmış olmalı ki, El Şitri'yi görevinden resmen kovmuş.
Burada bilinmesi gereken ve Türkiye'yi ilgilendiren husus şudur: Kral Abdullah'ı ve diğer İslam ülke liderlerini modernleşme yönünde etkileyenler kesinlikle Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan'dır. Bunun kanıtı geçen yıl Abdullah Gül'ün İslam Konferansı Örgütü'nde yaptığı konuşmadır. İslam toplumlarının başta kadın hakları ve diğer laik uygulamalar konusunda ne kadar geri kaldığını vurgulamış ve ağır bir biçimde eleştirmişti Abdullah Gül. Ve eminim her bir araya gelişlerinde bizim yöneticilerimiz muhataplarına bu yönde telkinlerde bulunuyorlar.
Laiklik Türkiye'de geliştikçe, diğer İslam toplumlarını da olumlu yönde etkiliyor.
Ordu Valisi'nden sonra Ordu müftüsü
Hatırlanacaktır, bir süre önce Ordu Valisi Ali Kaban kent tuvaletlerindeki pisuvarları, "dine aykırı" gerekçesiyle kaldırtmıştı. Hükümet valinin bu uygulamasını laik bir devletin kurallarına uygun görmedi ve valiyi derhal görevinden aldı.
Hükümetin tavrı bununla da sınırlı kalmadı; dünkü Sabah Gazetesi'nin haberine göre, valiye o fetvayı veren il müftüsü Veysel Çakı da aynı şekilde görevinden alınarak Trabzon'a imam tayin edilmiş.
Bu uygulamalar bize bir gerçeği bütün açıklığıyla gösteriyor: Artık bu ülkede hiç kimse inançlar üzerinden prim, makam, mansıp elde edemez. Laiklik devletimizin temel düzenidir. Yönetimde muhafazakar hükümet dahi olsa, bu temel kuralların işlemesine özen gösterecektir.
Yukarıdaki olaylar aslında Ak Parti'yle ilgili paranoyaların ne kadar haksız ve köksüz olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye'de ve dünyada bunlar oluyor; paranoyak tipler kendilerine eziyet ediyor.
Aklı olan düşünsün; şu yukarıda iki başlık altında yazdığım olaylar Türkiye'de ve İslam aleminde laikliğin gerilediğine mi, geliştiğine mi işaret ediyor?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.