"Türk İyilik Anlayışı"nın küreselleşmesi
Ve kurbanımı büyük bir gönül rahatlığı içerisinde, yerini bulacağına ve ilahi takdire mazhar olacağına yüzde yüz inanarak Deniz Feneri Derneği'ne vereceğim.
Çünkü yaptığım araştırma, Deniz Feneri'nin kurbanımın ihtiyacı olanlara en emin şekilde ulaşmasını sağlayacak çok güçlü ve sağlam bir organizasyona sahip olduğunu gösteriyor.
Böyle bir karar almamda daha temel sebepler var tabii.
Bunlardan birisi şu: Türkiye'de din ve hayır düşmanlığını kendine iş edinmiş çevreler, CHP Genel Başkanı'nın siyasal amaçlı çarpıtmalarını kuvvetlendirmek uğruna, Avrupa Deniz Feneri ile Türkiye'deki gerçek Deniz Feneri'ni bir birine karıştırdılar; ve tabii insanların kafalarını da.
Bunu da bilinçli yaptılar üstelik. Oysa Türkiye'deki Deniz Feneri, kanunlara uygun çalışan ve dünyanın birçok bölgesinde Türk bayrağının gölgesinde, kadre uğramış insanların yardımına koşan bir yardım kuruluşu.
Almanya'daki rezil adamlarla hiçbir ilgileri yok. Bu nedenle milyonlarca haksızlığa uğrayan insanın yanında yer alan Deniz Feneri, kendi vatanında yıkıcı bir haksızlığa maruz kaldı. Bu toplumun Deniz Feneri'ne kocaman bir özür borcu var, bu bir.
***
İkincisi, zamanımızda ülkeler etkinlik alanlarını fetihler yaparak genişletmiyorlar. Bir ülkenin işadamları, sporcuları, sanatçıları, dizi filmleri, o toplumun soft power'ı (yumuşak güç) olarak işlev görüyor ve ülkelerine yeni imkan kapılarını aralıyorlar.
Bir diğer soft power ise, yardım kuruluşlarıdır. Batı dünyası bu alanı iki asırdır inanılmaz bir etkinlikle kullanmakta. Son yirmi yılda Türkler arasında da küresel hareket kabiliyeti olan yardım kuruluşları çıktı.
Düşünelim ki, dünyanın bir yerinde tabii afetler veya savaş yıkımları oluyor. Deniz Feneri yardım TIR'larıyla ve sağlık ekipleriyle iki gün içinde olay bölgesinde. Çadırlar kurulmuş, Türk bayrağı çekilmiş ve o yörenin insanlarına Türk halkının selamıyla birlikte maddi ve manevi yardımları sunuluyor.
Peki, nereden buluyorlar bu parayı? Çok basit, Türk halkının yaptığı küçük yardımlarla oluşuyor bu yardım fonları. 21. yüzyılın küresel aktörlerinin içinde yardım kuruluşları da yer alacak, bu kaçınılmazdır.. Bu tablo kimi rahatsız eder? Bu tablo hiçbir Türk, hiçbir Müslüman ve hatta hiçbir insan evladını rahatsız etmez; ancak Türklerin, zamanımızda "küresel kötülüklere" karşı, "Türk iyilik ve insanlık anlayışını küreselleştirmesinden" çekinen dış güçler korkar.
Ve o nedenle hep söylediğim gibi, Deniz Feneri gibi, "milli güç unsuru" haline gelmiş kuruluşlara saldıranlar emperyalisler ve onların yerli işbirlikçileridir; onların yalanlarına inananlar da onların kurbanları.
Sözü uzatmak istemiyorum, aşağıda Deniz Feneri'nin son 10 yılda yaptığı yardım faaliyetlerinin dökümü yer alıyor. Benim gibi sizde bu çalışmaları beğeniyorsanız "kurbanımızı ne yapacağız?" diye düşünmenize hiç gerek yok.
Deniz Feneri Derneği 1998-2008 yılları arası yardım rakamları:
Kategori Aile/fert sayısı
Nakit: 51.984 aile
Gıda: 286.920 aile
Giyim: 1.201.287 kişi
Eşya: 86.822 aile
Temizlik: 69.933 aile
Eğitim: 458.264 kişi
Sağlık: 101.650 kişi
Yakacak: 17.608 aile
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.