Önce 24 şehit, ardından Van depremi ve peşi sıra gelen bu iki felaketten sonra Türk toplumunun içine girdiği ruh hali. İnsanlarımızın ortaya koyduğu kişisel ve toplumsal reaksiyon. Bütün bu yaşadıklarımız inanın bana çok fazla yeni şey öğretti. Bir kere mensubu olduğum millete bir kere daha hayran oldum. Bu ülkenin insanlarının sahip olduğu feraset hiçbir toplumda bu düzeyde ortaya konamaz. Felaketlerden kardeşlik ve merhamet üreten bir millet bu millet. Dün televizyonda izlediğim Prof. Dr. Erol Göka da aynı şeyleri söylüyordu ve hayretini gizleyemiyordu. Erol Göka, Türk toplumu üzerine inceleme kitapları yazmış çok ünlü bir psikiyatr. Onun soğukkanlı bir bilim adamı olduğunu bilen biri olarak Türk milletiyle ilgili heyecanına başka bir zaman olsa şaşırırdım. Ama bu kez kendi duygularımı onun birinci sınıf analizleri üzerinden test etme imkanı buldum.
***
Kim ne kadar farkında bilmem. Bugün deprem bölgesinde bir tek aç ve açıkta kalan insan yok. Devlet sistemini kurmuş her bir depremzedenin en küçük ihtiyacını dahi temin etmeye çalışıyor. Bununla da kalmıyor, gelecek senenin Temmuz ayında herkesin yeni yapılacak evlerine yerleşeceğinin müjdesini veriyor. Devlet nasıl bir millet önünde yapıyor bu hizmetleri? Şehit acısına yanarken Van depreminin kurbanlarının imdadına yetişen, gönül köprüleri kuran, yardım yağdıran milletin devleti olarak yapıyor. Kışın soğuğunda bir depremin bütün sancılarını yaşarken koca sehirde bir tek dükkanın bile yagmalanmadığı bir ülkenin vatandaşları için yapılıyor yapılanlar. Deprem hikayelerini hepimiz izledik. Yardım malzemeleri içinde bulduğu parayı iade eden insanları, Azra bebek etrafındaki milli kenetlenmeyi gördük. Bütün bunlar hepimizin dersler çıkardığı vakalar olarak zihnimize kazındı. "Allah devlete zeval vermesin" sözlerini o yörenin insanlarından yeniden duyduk. Bir devlete sahip olmanın gururunu yasadık.
***
Bu toplumsal iklimden çok etkilenmemin nedeni şu: Ben de ilk kez milli birlik sorunlarımızın çözülebileceğine dair kuvvetli bir his uyandı. Bu ülkede neden bir bölünme olmaz, neden bir iç savaş çıkmaz, bunun toplumsal- kültürel nedenlerini bir kez daha bu açıklıkta gördük. PKK terörü artık kimseyi korkutmuyor. Bu devletin kudretini ve gücünü Kazan vadisinde herkes gördü. Bu devletin ve milletin kardeşlik duygularını ve birbirine muhabbetini Van'da herkes yaşadı. Öyle sanıyorum ki son yaşadıklarımız PKK'nın o bölgelerde yarattığı tahribatı da hızla onaracaktır.
Yeni başlangıçların tam zamanı şimdi.