Hem KCK'lılara hem de onların lobisini yapan, sözümona liberal çevrelere bazı hususları en baştan yeniden düşünmeyi tavsiye ediyorum. Şayet siz, Türk devletinin Anadolu'da bin yıldır kesintisiz varlığını sürdüren egemenliğini paylaşmak iddiasındaysanız, bazı gerçekleri yeniden hatırlatmakta da ayrıca fayda var. Bir kere şu konuya bir kesinlik kazandıralım: KCK gerçekten bir ayrı devlet, kendine ait bir toprak parçası istiyor mu? Sorunun cevabı evet. Zira bunu kendileri açıkça söylüyorlar. KCK Başkanı Murat Karayılan, "Kendimizin yöneteceği bir toprak istiyoruz" diyor. KCK sözleşmesini dün bu köşede yazdım, ayrı yargı, ayrı bayrak, ayrı güvenlik gücü ve ayrı vergi düzeni isteyen bir paralel devlet yapılanması KCK. Tamam, bu arkadaşlar "isteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü" deyip bütün bunları talep edebilirler. Bunun için terörün en kanlısını gerçekleştirebilirler. Buna da eyvallah, ancak KCK'lı ayrılıkçı, PKK'lı terörist, BDP'li siyasetçi arkadaş, madalyonun bir de öbür yüzü var.
***
Bir: Biz 1071'de, Anadolu sizin babanızın malıydı da, sizden almış değiliz. Biz Anadolu'yu binlerce şehit kanı dökerek Bizans'tan fethettik. O fethi yapan ordu Türk ordusuydu ve komutanı da Büyük Selçuklu Hakanı Alparslan'dı. Kürtler o bölgede yaşayan bir kavimdi ve Sultan Alparslan'ın ordusunda gönüllü olarak yer aldılar, Bizans'a karşı savaştılar, o kardeşlik bin yıldır sürüyor işte. Türkler, Anadolu'yu fethetmemiş olsaydı, Kürtler bir Müslüman topluluk olarak varlığını bugüne kadar sürdürebilecek miydi, tartışılır.
İki: Şimdi, yani bin yıl sonra, Türk devletinin egemenlik hakkını paylaşmak mı istiyorsun? O zaman biz Bizans'tan nasıl fethetmişsek senin de öyle fethetmen gerekiyor. "Bu vatanın şu kadar toprağını ben istiyorum" dediğin anda, meşru otorite gereğini yapacaktır. Şimdi yaptığı gibi. Toprak talep ediyorsan, dayağı yediğin zaman bağırmayacaksın o zaman.
***
Devam edelim mi?
Üç: 1923'te kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kürtler'in rızalarını da alarak kurulmuştur.
Tekrar edelim, 21. yüzyılda, Türklerin Anadolu coğrafyasında en güçlü olduğu bir devirde, toprak talebinde bulunuyorsanız, bizim 1071'de yaptığımız gibi kendinize bir Malazgirt Ovası bulup siz de fethedeceksiniz, sonuçlarına katlanmayı göze alarak tabii.
Eğer siz "Türkiye'den kendimizin yöneteceği bir toprak istiyoruz" derseniz, yukarıdaki satırlar hamaset sınıfına girmez, madalyonun öbür yüzü olur.
Sözün özü, PKK'lı, KCK'lı, BDP'li muhteris arkadaşlar, toprak mı istiyorsunuz? Tamam, isteyin ama biz bu toprakları sizden almadık ki? Alabiliyorsanız, sıkıysa gelin alın ama dayağı yiyince de bağırmayın.