Benazir Butto'yu hatırlamak
***
Konuyu dağıtmayalım, 1997 yılında Benazir Butto, Tansu Çiller'i ziyarete gelmişti. Kendisiyle görüşme imkanı bulunca peş peşe sorular sormuştum. Sorduğum sorulardan birisi şuydu: Pakistan neden belli bir siyasi iktidara kavuşamıyor? Bana hiç düşünmeden cevap verdi: "Çünkü" dedi, "Pakistan hem askeri vesayetin hem de yargı vesayetinin pençesinde inleyen bir ülkedir." Ben o tarihten sonra Pakistan'da her patlayan bombayla birlikte Benazir Butto'nun bu sözünü hatırlarım. Nitekim Benazir 2007'de o vesayet rejiminin karanlık güçleri tarafından öldürüldü. Türkiye ise son 10 yılda demokrasisi üzerindeki bütün vesayet unsurlarına karşı verdiği savaşı kazanan bir ülke olarak yükselen bir grafik çizdi. Ta ki geçen hafta yaşanan MİT olayına kadar. Bir özel yetkili savcının MİT üzerinden açıkça hükümetin sürdürmekte olduğu bir siyasete müdahale etmek istemesiyle vesayet denilen yaratığın hiç beklenmedik bir yerden baş gösterebileceğine şahit olduk.
***
Ben askeri vesayetten korkmam. Çünkü askerin elinde silah vardır ve silah sonsuza kadar üzerinde oturulacak bir nesne değildir. Ama hukukun gücünü ve saygınlığını kullanarak siyaset ve devlet üzerinde bir vesayet rejimi oluşturmak korkunç kötüdür. Nitekim siyaset biliminde buna juritokrasi deniyor. İlginçtir, biz MİT tartışmasını yaparken Pakistan yargı vesayetinin ne menem bir şey olduğunun en tipik örneğini verdi. 3 gün önce Pakistan Anayasa Mahkemesi, Başbakan Gilani'ye 6 ay ceza verdi. Niye biliyor musunuz? Başbakan, Pakistan'ın Cumhurbaşkanı Zerdari hakkında, ki öldürülen Benazir Butto'nun kocasıdır, şikayette bulunmadı diye.
Başka bir şey söylemeye gerek var mı?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.