28 Şubat'ın komutanı yargıda

Önce 28 Şubat günlerine bir uzanalım ve bir anıyı paylaşalım: Refah Yol Hükümeti kurulmuş ve çalışmaya başlamıştı. Piyasalar memnundu; işçiler, dar gelirliler memnundu Hükümet'ten... Çünkü Refah Yol hazinenin kaynaklarını irikıyımlara değil halka aktarıyordu. Ama bu güzel günler çok kısa sürdü, güçlüler, asırlık çıkarları zedelenenler düğmeye basıverdiler. Medya birden hükümet aleyhtarı bir pozisyon benimsedi, iş dünyasının büyükleri, sivil toplum kuruluşları ve tabi askerler açıkça "bu hükümeti istemiyoruz" demeye başladılar. Askerler birden öne geçmeye, hükümete yönelik psikolojik bir baskı oluşturmaya başladılar. Generaller açıkça siyaset yapıyorlar, gazeteler üzerinden, doğrudan veya dolaylı bir yıpratma kampanyası sürdürüyorlardı. Bununla da yetinmediler ve Batı çalışma Grubu adındaki yasa dışı oluşumla provakatif eylemler yapmaya başladılar. İşte tam bu günlerde, Başbakan Erbakan'ın 10 günlük yurtdışı seyahatini fırsat bilen Tansu Çiller Genelkurmay Başkanı'ndan bir randevu aldı. Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya, "Sizi emekli ederiz" diyen Çiller, Karadayı tarafından adeta azarlandı ve "Elinizden ne geliyorsa ardınıza koymayın" cevabıyla karşılandı.
***
Daha ilginç bir olay yaşandı Genelkurmay Başkanı'nın odasında: İsmail Hakkı Karadayı biraz ilerdeki makam masasının üzerine itina ile dizilmiş rapor ve analizleri göstererek, "Biz ne yaptığınızı, danışmanlarınızın sizi nasıl yönlendirdiğini biliyoruz hanımefendi" dedi. Çiller şaşkın bakışlarla masaya bakıyordu, zira danışmanlarının kendisine gönderdiği bilgi notları ve analizlerin tamamı Karadayı'nın masasının üzerindeydi.

Karadayı 28 Şubat'ın her aşamasında emir komuta zincirinin en tepesindeki kişi olarak rol oynamıştır.

Yani danışmanlar Çiller'e bir not fakslıyorlar mesela, bu notun veya analizin bir nüshası Tansu Çiller'in ofisinden, bir diğer nüshası da Genelkurmay faksından çıkıyormuş meğerse. Ben bu diyalogu nerden biliyorum? Şuradan biliyorum ki Tansu Hanım daha Genelkurmay'ın merdivenlerinden inerken yaşadıklarının şokuyla anlattı bunları bana...
28 Şubat'ı soruşturan savcı tarafından sorgulanmak üzere gözaltına alınan İsmail Hakkı Karadayı, ülkenin başbakan ve başbakan yardımcısının iletişimini yasadışı bir biçimde izleyen biri, sizin anlayacağınız.
***
Dün savcının karşısına oturdu 28 Şubat'ın genelkurmay başkanı. Karadayı'nın sorgusunun gecikmesi bazılarının onun sorgulanmayacağını düşünmesine neden olmuş olabilir. Ama Mustafa Bilgili gibi işini çok iyi yapan bir uzman savcının Karadayı'yı atlaması mümkün değildi. Çünkü Karadayı 28 Şubat'ın her aşamasında emir komuta zincirinin en tepesindeki kişi olarak rol oynamıştır. Haksızlık etmemek de lazım, Karadayı klasik darbe yanlısı bir asker değildi ama hükümeti yıkmak için açıkça siyaset yapmış, suç işlemiş ve orduyu kullanıp suç işleyenlerle işbirliği yapmış birisidir.
Zaten eski mesai arkadaşı emekli Orgeneral Çevik Bir, cezaevinden savcılığa yaptığı şikayetle, İsmail Hakkı Karadayı'yı suçlamış ve 28 Şubat'tan onun sorumlu olduğunu söylemiştir. Yazıyı kaleme aldığım saatlerde eski genelkurmay başkanı hala sorgudaydı.
Karadayı'nın işi zor, Allah yardımcısı olsun!